Düzenlendi
Bölüm Şarkısı Gökhan Türkmen Sen İstanbul'sun.
Keyifli Okumalar :)
Sedef korkuyla Pelin'e bakıyordu. Ali ve Pelin'i yan yana görünce fotoğraflarını çekip hem Engin'e hem de Yağmur'a göndermişti. Onların birlikte olduğunu zaten biliyordu. Gördükleriyle de bunun doğruluğuna inanmıştı. Yağmur'un iyiliği, Engin'in gerçekleri görmesi için fotoğraf atmıştı. Fakat anlayamadığı şey onların neden burada olduğuydu.
" Senden bir açıklama bekliyoruz Sedef " dedi Pelin.
" Gerçeklerin ortaya çıkması pek hoşuna gitmemiş anlaşılan. "
Pelin, sabır diledi. Hâlâ bu kadar sakinse Derya içindi.
Yağmur, onların bulunduğu yere geldi. "Sana inanmakla hata etmişim Ben seni kardeş yerine koydum. Ama sen ne yaptın hiç bir şey bilmeden saçma fotoğrafları saçma yazılarla bana gönderdin."
"Yağmur, sen ne diyorsun? Onlar birlikteydi gerçekten neden bana inanmıyorsun?"
"Ne oluyor burada?" Odasından çıkan Sude gördüğü kişilerle şaşkına döndü.
"Bunu Sedef anlatsa daha iyi olur," dedi Pelin. Sedef ise bu sözün ardından Pelin'e öldürücü bakışlar attı.
"Merdivenlerde durmayı sevmiyorum oturalım her şeyi anlatacağım Sude." Sedef, kaçışının olmadığını anlamıştı.
Merdiven basamaklarını inip koltukları oturumlarında herkesin gözü Sedef'teydi.
"Seni dinliyoruz Sedef " dedi Ali. Sedef'in derdi neydi bilmiyordu ama eğer anlatmazsa elinden her an bir kaza çıkabilirdi.
"Yaklaşık bir ay önce senin çalıştığın restorana Yağmur'la beraber geldik. Öyle oturduk falan sonra Yağmur, Senin Ali'de gözün olduğunu söyledi. Yağmur'un hislerine güvenirim her zaman doğru çıkar. Bunun üzerine size geldim Pelin. Ali'den uzak durman gerektiğini söyledim hatırlıyorsun değil mi? Bugün de Ali'yle seni öyle görünce aranızda bir şey olduğuna emin oldum. Ben de fotoğraflarınızı çekip Yağmur'a ve Engin'e gönderdim. Daha fazla aptal yerine konmanı istemedim Yağmur. Engin'in de gerçekleri görmesini istedim. Hepsi bu kadar." Sedef konuşmasını bitirdiğinde hepsinin gözüne tek tek baktı. Korkmuyordu ve yaptıklarından pişman değildi.
" Sen Pelin'i ve Engin'i nerden tanıyorsun? " Soruyu soran Yağmur'du.
Sedef, ortaya çıkmasını istemediği sırırını nasıl koruyacağını bilmiyordu daha fazla. Derya'nın ablası olduğunu söylemek istemiyordu. Çünkü Derya'dan utanıyordu.
"Bunu söylemeyecek misin Sedef ?" Sude soruyu sordu.
"Sen biliyor musun?"
Pelin, Sedef'in, Derya'dan utandığını anladı. Ama burda utanılacak biri varsa o Sedef'ti. Derya'nın ablası olduğunu söylemeyecek kadar iğrenç bir insandı. Daha fazla böyle bir insanın karşısında durmak istemiyordu. " Sana diyecek hiç bir lafım yok Sedef. Sude, her şeyi biliyor. Ve var ya sen onu zerre kadar hakketmiyorsun. Biz gidelim artık senin karşında daha fazla durmak istemiyorum. Senin gibi biriyle benim konuşacak hiç bir şeyim yok. "
Pelin kalkınca, Ali de aynı anda kalktı. Kardesine "Neler oluyor?" diye sordu.
"Üzgünüm ama bunu söyleyecek kişi ben değilim abi."
"Abi mi?" Sude ve Sedef aynı anda soruyu sordular. Ali, sadece Sude'ye bakarak "Evet Pelin benim kardeşim," dedi.
"Ama bu nasıl olur?" Sedef şok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Teen FictionSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...