İstanbul Masalı

34. Bölüm Şaşırtan Karar

Merhaba

Bu bölüm Çağatay ve Derya sevenlere gelsin :)

Onlardan bol bol yorum bekliyorum :)

Biraz külkedisi masalı okumayı umarım seversiniz : D

Bölüm Şarkısı : Rafet El Roman Seni seviyorum

Keyifli okumalar; )

Derya, Çağatay'ın yüzüne öylece bakıyordu ne diyeceğini bilmeden. Kaçma şansı yoktu. Resmen Çağatay ikisini de kilitlemişti. Fakat şu an en önemlisi böyle bakmasıydı. Bu bakışlara karşı koyması gerekiyordu. Yoksa kalbi yine yanlış duygulara kapılacaktı. Çağatay'ı itip kapıyı doğru koştu açmaya çalıştı ama açamadı.

"Konuşmadan burdan ikimiz de çıkmayacağız Derya."

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz ne hakla buna cüret edersiniz? Benim sevgilim var size söyledim."

Çağatay başını eğip güldü. "Adı ne o zaman?"

Derya, beklemediği soruyla öylece  kaldı. "Şey...şey işte..." Neden aklına bir isim gelmiyordu ki?"

"Güzel isimmiş" Çağatay birkaç adım attıp aralarında ki mesafeyi kapattı.

"Sizi ne ilgilendiriyor benim özel hayatım?"

"Ben sana sizli bizli konuşmayı yasaklamadım mı ?"

Derya kibarlığı bir yana bırakarak "derdin ne senin?" diye bağırdı.

"Sensin"

Çağatay yaklaştıkça Derya geri geri gidiyordu. "Sevgilim var diyorum anlamıyor musun?"

"Yalan söylemeyi bırak artık Derya her şeyi biliyorum."

"Her şeyi derken?"

"Beyninde tümör olduğunu ve bunun içinde sevgilim var diye yalan söylediğini biliyorum."

"Nerden biliyorsun?"

" Kuşlar söyledi. "

Derya duvara sırtını çarptığında kaçacak yeri olmadığını fark etti. Çağatay ise üstüne üstüne geliyordu. Duvarla, Çağatay arasında sıkıştığında çaresizce onun gözlerine baktı.

"Neden bana doğuruyu söylemedin?"

Derya yutkundu daha fazla ondan gerçekleri gizlemeyeceği anladı. Bir şekilde her şeyi öğrenmişti işte. "Çünkü ben gittikten sonra arkamda üzülecek yeterince insan var birde senin olmanı istemedim."

"Ben senin ölmene izin vermeyeceğim Derya."

"Bunun için yapabileceğim bir şey yok."

"Yapabileceğimiz çok şey var."

"Hayır kesinlikle olmaz. Ben...ben senin yardımlarını kabul edemem."

"Her şeyi beraber çözeceğiz sen istesen de istemesende."

Derya, Çağatay'a baktı. Bu adamı sevdiğini biliyordu. Sevmese kalbi bu kadar güzel atmazdı. O an ise Çağatay'ın hakkında hiç bir şey bilmediğini hatırladı. "Bir kere adından başka bir şey bilmiyorum."

"Adım Çağatay 22 yaşındayım Yağmur adında ikiz kız kardeşim var. Hobilerim spor yapmak, kitap okumak, fobilerim yok. İçki türevleriyle pek aram yoktur ama arada içerim. Her güne muhakkak kahve ile başlarım ve kahveyi acı severim. Çayı fazla sevmem. Çay içersem de 2 şekerli severim. En sevdiğim yemek et sote. En sevdiğim renk mavi. Yürüyüş yapmayı ve film izlemeyi severim. Asabi değilim fakat sinirlendiğim noktalar vardır. Sınırlarımın aşılmasını sevmem. Aşırı huysuz insanları sevemem. Normal bir yaşantım var. Geceleri dışarı pek çıkmam. Ve Terazi burcuyum Aklıma gelenler bu kadar başka öğrenmek istediğin bir şey var mı ? "