Düzenlendi
Bölüm Şarkısı : Güler Özince Öyle Olsa
İyi okumalar :)
Mutfakta ki beş kişilik ekip hazırlıklarla ilgileniyordu. Her şeyin eksiksiz olması lazımdı. Biliyorlardı ki yapacakları hataların affı yoktu. Endişe, panik ve gerginlik bariz bir şekilde hissediliyordu.
Daha önceleri yine böyle evlerde garsonluk yapmışlardı. Fakat bu sefer ki başkaydı. Bu sefer hizmet edecekleri kişiler Kandemir'lerdi. Onların, patronlarının yerinin ayrı olduklarını biliyorlardı. Levent Kandemir çalıştıkları restorana yardım yapmıştı. Yaptığı yardımın haddi hesabı yoktu. Bu yüzden bile yapacakları en küçük bir hata işlerinden olmalarına neden olabilirdi. Ancak bu defakini farklı kılan bir şey daha vardı. İstanbul Kandemir. İstanbul, Koray'ın yıllarca arayıpta bulamadığı, bulutpta kaybettiği çocukluk arkadaşı.
İstanbul nişanlanıyordu bugün ve Koray garson olarak bu törende Kandemir ailesine ve gelenlere hizmet edecekti. Bu nedensizce canını yakıyordu. Bugüne kadar hiçbir şekilde yaptığı işten gocunmamış, utanmamıştı fakat şimdi burada olmak kendini kötü hissettiriyordu. Belki de bu hayatın Koray'a yerini bil deme şekliydi. Bazı sınırlar aşılamaz, duvarlar yıkılamazdı bunu şimdi çok iyi anlıyordu delikanlı.
"Mert Bey lütfen ama."
"Ya bir durur musun bir su içeceğim."
"Ama Mert bey daha iyileşmediniz yataktan kalkamazsınız."
Mert koşarak mutfağa girdiğinde Koray'a çarptı. Koray Mert'i görünce yere eğildi.
"Sakin ol bakalım ne oldu.?"
"Mert Bey lütfen." Küçük çocuk bir anda durunca Şeyma yanına gelip " Lütfen Mert bey beni zor durumda bırakıyorsunuz. Derhal yatağa dönmeli ve dinlenmelisiniz. " dedi.
"Bir dakika " dedi Koray Şeyma bakarak.
"Ama"
"Sadece bir dakika."
" Peki " demekten başka çaresi kalmamıştı bakıcının.
"Ne oldu bakalım anlat."
"Ben su içmek istedim sadece."
Yavuz onu duyar duymaz hemen bir bardak suyu alıp verdi.
"Al bakalım."
"Teşekür ederim."
"Nasılsın? Ağrın falan var mı?"
Koray'ın sorusunu şaşkınlık içeresinde yanıt verdi Mert.
"Yok yokta sen benim kaza geçirdiğimi nerden biliyorsun? ""Nasıl bilmem ben seni hastaneye götürdüm. Ama malesef senin uyanmanı bekleycek kadar vaktim yoktu."
"Ama nasıl olur? Babam bana beni hastaneye yoldan geçen birinin olduğunu söyledi." Mert'in sözleri üzerine Koray gülümsedi. Tam Levent Kandemir'den beklenecek bir davranıştı.
" Baban doğru söylemiş. Tesadüf oldu işte. "
"Çok Teşekür ederim. Benim hayatımı kurtardınız."
"Hiç önemli değil."
"Bu arada benim adım Mert."
"Tanıştığıma memnun oldum Mert. Benimde adım Koray. Sen bana Koray abi diyebilirsin."
Mert nedendir bilinmez yeni tanıdığı bu adama hemen ısınmıştı. Belki de hayatını kurtardığı için.
"Mert Bey odaya dönmeliyiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Teen FictionSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...