26. Bölüm Külkedisi

1.4K 131 403
                                    

Bölüm Şarkısı Fatma Turgut İlk Baharda Kıyamet

Keyifli Okumalar :)

Koray, gergin bakışlarını ikili üzerinde geziyordu. Sakladıkları ne vardı? Eğer tesadüfen duymuş olmasaydı sakladıkları şeyi daha ne kadar saklayacaklardı ?

"Size soruyorum bizden sakladığınız ne var?"

"Üzgünüm Derya daha fazla bunu saklayamaycağım." diyerek ayağa kalktı Yavuz. Zaten bu zamana kadar bunu saklaması başlı başına hataydı. Derya ne derse desin bunu söylemesi lazımdı.

Derya'nın "Yavuz lütfen..." demesine rağmen  Yavuz onu duymayıp  Koray'ın karşısına geçti.

"Derya'nın beyninde tümör var." Her şeyi bir çırpıda söylerken taşıdığı sırrı ağırlığından kurtulduğunu hissediyordu.

"Ne?" Koray, arkadaşının sözleri karşısında şok oldu. Derya'nın böyle bir hastalığı vardı ve bunu saklamışlardı. Bu gerçek miydi? Daha doğrusu duydukları doğru muydu?  "Şaka değil mi şaka?  Kameralar nerede el sallayım." Koray gülmeye çalışırken Yavuz ve Derya'nın yüzünde ki ciddi ifade silinmiyordu.

Derya, ayağa kalktı. Artık saklayacak bir şeyi yoktu. Defalarca Yavuz'a kimseye söyleme demesine rağmen Yavuz söylemişti işte. Tamam belki iyiliği için yapmıştı bunu fakat iyileşemeyeceğini biliyordu. Yavuz'da biliyordu. O zaten yeterince üzülürken diğerlerinin de bunu dert haline getirmemesi için saklamıştı. Şimdi ise her şeyi anlatmak zorundaydı.

"Derya bir şey söyle!" Koray'ın bağlığı üzerine genç kız gözlerini kapadı. Böyle yapmalarını istemiyordu. Onların üzülmesini istemiyordu.

Pelin ve Engin, Koray'ın sesini duyunca odaya geldiler. Neden bağırıyordu Koray?

"Ne oluyor burada?"

" Koray...ben sizin üzülmenizi istemedim." Derya zorlukla konuştuğunda yaşları akmak için hazırdı.

"Biri bir şey söylesin ne oluyor burada?"

"Derya'nın beyninde tümör varmış Engin." Koray ilk defa bu kadar öfkeliydi. Nasıl yapmışlardı bunu, nasıl saklamışlardı?

"Derya bu doğru mu?" Bu sefer konuşan Pelin'di.

Derya yumruklarını sıktı.  "Doğru!... Ben ölüyorum." Sesini güçlü çıkarmaya çalışsa da çok alçak çıkmıştı.

Odada ölüm sesizliği hakimdi. Kimse tek kelime konuşmuyordu. Herkes birbirine bakıp mantıklı bir açıklama bekliyordu. Derya'nın bunu sakladığına inanmıyorlardı. İnsan böyle bir şeyi nasıl saklardı? Üstelik kardeşim dediği insanlardan bunu nasıl gizlerdi?

" Ta...mam ta..mam...seni dinliyoruz Derya." Engin sakin olmaya çalışırken ellerini saçlarının arasından geçirdi. En az Koray kadar öfkeliydi.

"Anlatacak bir şey yok Engin. Ben ölüyorum hepsi bu." Derya gözyaşlarını silerken içinde çeşitli duyguları yaşıyordu. Bir yanı onları üzmenin ağırlığını yaşarken diğer yanı ölüm korkusunu taşıyordu. Daha doğrusu sevdiği insanlardan ayrılacak olmanın hüznü vardı içinde.

"Ya sen bunu nasıl bizden saklarsın? Aklım almıyor Derya bunu nasıl yaparsın?"

"Pelin..."

" Pelin haklı tek kelime etme Derya. Bunu nasıl saklarsın cevap ver ?"

" Koray ben üzülmenizi istemedim. Ben gidince..."

"Ben gidince diyor ya Çıldıracağım şimdi." Engin, burnundan soluyordu. Derya'nın böyle bir şeyi yaptığını düşündükçe aklını kaybedecek gibi oluyordu.

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin