17. Bölüm Özlem

2.1K 152 312
                                    

Medya Koray ve İstanbul temsili

Bölüm Şarkısı Esin İris Özledim

Keyifli Okumalar :)

Düzenlendi

***

Ali gözlerini açtığında başının ağrısını hissetti. Çok şiddetli bir şekilde baş ağrısı vardı. Gözlerini kapayıp açınca başını yana çevirdi. O anda ise Yağmur'u gördü. Buradaydı Yağmur. Yanında kalmıştı. Parça parça görüntüler zihninde canlandı.

" Gitme benimle kal bu gece benimle uyu bu gece " demişti. Yağmur ilk önce kararsız olsa da yanında uyumaya karar vermişti. Onu bütün gece izlemiş ve düşünmüştü. Onu sevdiğini dün gece bir kez daha anlamıştı.
Yanında uyuyan kıza gülümsedi. Diğer eliyle saçını okşadı. Kalbinin sevgiyle çarptığını hissetti o an. İlk defa kalbi böyle çarpıyordu. Ne yaptığının farkında değildi belki hâlâ fakat kalbi böyle emrediyordu. Mutluluğu tuhaf bir şekilde hissediyordu.

Genç kızın alnına öpücük kondurdu Ali. "Seni seviyorum Yağmur'um."

Yağmur uykulu gözlerle ona baktı. Henüz tam uyanamamıştı. Fakat Ali'nin yüzünü gördüğünde gülümsedi. Dün gece onunla uyumuştu ve bundan oldukça mutluydu. Onun kolları arasında olmaktan daha güzel ne vardı ki. "Ali" Uykulu sesi delikanlının kullağına ulaştığında "söyle güzelim," dedi. Yağmur'un yanaklarını okşarken gözleri dudaklarında geziyordu.

"Seni seviyorum."

Sıcacık gülümsedi Ali ve aralarında ki milim mesafeleri kapatarak Yağmur'un dudaklarına yaklaştı. Genç kız çekinmeden izin verirken onun boynuna kollarını dolamıştı ki kapıya vuran ve "Ali Uyandın mı?" Diye soran Çağatay'ın sesi odayı doldurdu. Yağmur telaşla sevgilisini ittiğinde doğruldu. Onunla beraber uyuduğunu kardeşinin bilmemesi gerekiyordu çünkü Çağatay kendine çok kızar ve olay büyüyebilirdi. Ali ile uyuduğu için kesinlikle pişman değildi fakat ailesinin evde olduğunu unutmuştu. Endişeyle "Ali" dedi.

"Sakin ol ben Çağatay'ı göndereceğim sen banyoya saklan." Ali ayağa kalkıp kapıyı açtığında Yağmur onun dediğini yaparak banyoya girdi.

Hafifçe kapıyı aralayan Ali Çağatay'a "günaydın" dedi. Normal davranmaya çalışıyordu.

"Günaydın iyi misin diye bakmaya geldim. Malum dün gece baya dağıttık."

"İyiyim ben birazdan aşağı inerim."

" Tamam "

Kapı kapandıktan sonra arkasını döndüğünde Yağmur'u görünce gülmeden edemedi Ali.

"Sen neye gülüyorsun? "

" Sen korkunca daha mı tatlı oluyorsun ne ?"

Yağmur ona yaklaşıp göğsüne hafifçe vurdu. "Uyuzsun biliyorsun değil mi?"

"Sende çok yaramazsın. "

Yağmur hafifçe gülümsediğinde Ali onun yüzünü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarına kapandı aniden. İlk başta afallayan genç kız saliseler içerisinde toparlanıp Ali'nin boynuna kollarını dolayıp ona uyum sağladı. Birbirlerini uzun uzun öperlerken yürekleri aşkla çarpıyordu. Bu diğerlerinden çok daha farklıydı sevgiyle dans ediyordu dudakları.

Ali geri çekildiğinde Yağmur'un alnına alnını yasladı. Yağmur'un elini tutup kalbinin üstüne koydu. " Bu kalbe sen iyi geliyorsun "

"Gitmeliyim" dedi Yağmur fısıldar bir şekilde. Genç kızın alnına küçük bir buse kondurdu Ali. Yağmur gözlerini kapadı. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Bugün başkaydı... Ali'yle herşeyi başka şekilde yaşıyordu. Kalbinde bunu hissediyordu. Ali kendine farklı davranıyordu. Öpüşü bile farklıydı.

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin