50. Bölüm Kavuşma

2K 117 394
                                    

Merhaba beş bin kelimeyi geçen upuzun bir bölüm oldu.

Aslında bu bölümü Final yapmayı düşündüm fakat hem bir kaç ufak ayrıntıyı yazmak istediğimden hem de final yaparsam daha uzun olacağından vazgeçtim. Bir daha ki bölüm artık final olacak.

Daha fazla lafı uzatmadan sizi bölümle başbaşa bırakıyorum :)

Bol bol yorum istiyorum sizden bu bolüm :D

bölüm şarkısı Berkant Bir Şarkısın Sen

Keyifli okumalar :)

Düzenlendi

****

"Koray," diyerek ayağa kalktı İstanbul. Şaşkındı evet ancak en çok onu geldiğine seviniyordu. Üstelik tek de değildi polislerle beraber gelmişti. Polis arabalarının sesleri yankılanırken herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Koray, çok geç kalmış olmaması için dua ediyordu.

Polisler, Semih'i tutuklarken İstanbul koşarak Koray'a sarıldı ve bütün gözyaşlarını serbest bıraktı. Ona çok ihtiyacı vardı. Koray gelmişti işte. Kendini bırakmamıştı. Bütün söylediklerine rağmen gelmişti. "Koray" Hıçkıra hıçkıra ağlarken delikanlı ona sımsıkı sarıldı. Kokusunu içine çekti. Ardından yüzünü avuçlarının içine aldı. Gözyaşlarını parmaklarıyla şefkatle sildi. "Ağlama artık her şey geçti. Ben yanındayım."

"İkinizde bunun hesabını vereceksiniz. Bu burda bitmedi," diye bağırıyordu Semih.

Koray "seni öldüreceğim," diyerek yürüyecekken İstanbul kolunu tuttu. "Bırak onu adalet gereken cezayı verecektir." Polisler onu arabaya bindirdiklerinde İstanbul rahat bir nefes alıp tekrardan Koray'a sarıldı. Yaşadığı her şeyden sonra sevdiği adamın kollarında olmanın huzurunu yaşıyordu.

"Beni affet Koray söylediğim her şey için affet. Ben kork-"

"Şşşt her şey geçti ben yanındayım."

İstanbul, geri çekilip Koray'ın yüzüne baktı. " Sana söylemem gereken bir şey var. Koray bizim bir bebeğimiz olacak hamileyim. "

"Biliyorum" Koray gülümseyerek konuştuğunda İstanbul "Ama nasıl? " diye sordu.

"Fatma abla sağolsun eğer odaya senin konuşmalarını kayıt altına almamış olsaydı ben belki de burada olmayacaktım. Her şeyi birbir anlattı."

"Nerde şimdi peki o?"

"Karakolda polisler ifadesini alıyor."

Koray, İstanbul'un yüzünü okşuyordu. Onu çok özlemişti. Kalbi onun hasretiyle yanıp kül olmuştu. Başka bir adamla evleneceğini öğrendiğinde bir dakika bile durmadan buraya gelmişti. Her şeyi göze alarak gelmişti. İstanbul'u bir kez daha kaybetmeye dayanamazdı. Alnını, İstanbul'un alnına dayadı."Eğer geç kalmış olsaydım yaşayamazdım."

"Ama her zaman ki gibi tam zamanında geldin. Bir kez daha benim hayatımı kurtardın."

İkisi de gözleri kapalı olarak konuşuyordu. Koray, İstanbul'un alnını uzunca öptü. Ardından ise onu göğsüne yasladı. "Gidelim artık bu lanet yerden?"

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin