29. Bölüm 2. Kısım Gergin Gece

1.4K 129 403
                                    

Düzenlendi

Bölüm şarkısı Buray Mecnun

Keyifli okumalar :)

Ali'nin söylediği cümle ortamda bomba etkisi yaptı. Pelin bile bunu beklemiyordu. Engin'le ne zaman evleneceği belli değildi ki zaten bu gidişle yarın da Engin nikah memurunu alır gelirdi.

" Abi..." dedi Pelin şaşkınlıktan çıkarak.

"Tek şartım budur Pelin evlenene kadar benimle kalacak." İçi ancak böyle rahat edecekti.

"Ali sen ciddi misin?"

"Neden bu kadar şaşırdın Yağmur? Pelin benim kardeşim ve evlenene kadar benimle kalmasını istiyorum. "

Engin, başını salladı. Buraya Pelin'le daha fazla ayrı kalmamak için gelmişti fakat şimdi Ali, benimle kalacak diyordu. Bütün yolları kapamıştı Ali. Eğer şartını kabul etmezse asla eve dönmesine izin vermeyeceğini biliyordu. Kabul ederse de onla sürekli saklı saklı görüşmek zorunda kalacaktı. Ne zaman evlenecekleri belli bile değildi. Ya Pelin okul bittikten sonra evlenelim derse o zamana kadar nasıl dayanacaktı ? Daha okulun bitmesine 2 yıl vardı. 2 yıl 24 ay 104 hafta 730 gün vardı. Kesinlikle o zaman kadar Pelin'den ayrı kalamazdı. Kaçırsa mıydı acaba Pelin'i ? Gizlice nikah kıyarlardı. Çocukları olunca da haber verirlerdi. Aslında kaçırmadan da gizlice nikah kıyabilirlerdi. Bu fikir daha mantıklı geldi Engin'e.

"Evet Engin kabul ediyor musun?"

Sanki hayır deme şansı varmış gibi soruyordu. Hayır deseydi ne olurdu acaba ? Ama o kadarına cesareti yoktu. Söyleyeceği yanlış bir söz Pelin'i kaybetmesine neden olabilirdi " Siz nasıl uygun görürseniz " diyebildi. Ama kalbi çoktan yas tutmaya başlamıştı.

"Anlaştığımıza sevindim,"dedi Ali.

Pelin, hayretle Engin'e bakıyordu. Onun bu kadar çabuk kabul edeceğini tahmin etmemişti.

"O zaman yüzükleri takalım." İstanbul gelirken aldıkları yüzükleri çantasından çıkardı. Sude'yle beraber mutfağa geçti.

"Şaka maka Pelin'i evlendiriyoruz," dedi Sude.

"Darısı başına."

"Bana sıra gelene kadar ooo daha sen varsın sonra Yağmur var."

"Demek biri var böyle söylediğine göre." İstanbul gülümseyerek konuştu. Sude'nin kalbini de biri çalsa fena mı olurdu?

"Nerden çıkarıyorsun? Ben sadece şey... Yüzükleri takalım artık Pelin'le Engin'e bir an önce."

"İfadeni sonra alacağım," diyerek göz kırptı İstanbul. Yüzükleri tepsiye koyup salona geçtiler.

" Hazırsanız takalım yüzüklerinizi " İstanbul'un sözü üzerine Engin hemen ayağa kalktı. Koray ona bir bakış attı. İnsan bir yavaş olurdu ama Engin yangından mal kaçırır gibi bir an önce Pelin'le evlenmek istiyordu.

"Takalım o zaman" diyerek ayağa kalktı Ali. Bu kadar hızlı gelişmesi hoşuna gitmiyordu ama yapacak bir şey yoktu söz ağızdan çıkmıştı bir kere. Pelin'de ayağa kalkınca herkes ayağa kalktı. Ali, Pelin'in gözlerine bakarak elini tuttu. Yüzüğü parmağına yavaşça geçiriyordu. Her an geri çekebilirdi yüzüğü.

"Durun," diye bağırdı Sedef.

Engin iç geçirdi. " Siz kardeşsiniz evlenemesiniz şakası kaldıracak halim yok Sedef "dedi.

"Öyle bir şey demeyecektim ki fotoğraf diyecektim fotoğraf çekilmeyi unuttunuz."

Pelin, Sedef'e gözlerini devirdi. Nasıl da her şeyi fırsata çeviriyordu.

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin