39. Bölüm Milat

1.4K 111 407
                                    

Herkese Merhaba

Upuzun bir bölüm oldu. Esas çiftimizi nihayet uzun uzun yazabildim :) Fakat yine bölümde başka olaylarda var umarım beğenirsiniz :)

Bölüm Şarkısı Koray Avcı Hoşgeldin

Keyifli Okumalar :)

"Ya Ali abi çok tatlı aynı sen gözlere bak gözlere tıpkı senin gözlerin gibi. " Engin'in dersi erken bitmiş ve bu yüzden eve erken gelmişti. Barış'ı görünce kucağına alıp sevmeye başlamıştı. severken bir yandan da övüyordu. Gerçekten çok tatlıydı Barış bebek.

" Bence de sana çok benziyor " dedi Pelin.

Bir anda ağlamaya başlayınca Pelin onu kucağına aldı. " Ne oldu halasının kuzusu ? Sen niye ağladın bakayım? Engin abinden mi korktun yoksa sen ?"

" Benden niye korksun Pelin şimdi? "

" Halasını elinden alacağın için olabilir mi ?" Ali'nin sözü üzerine Engin gerildiğini hissetti.

" Abi Barış altını kirletmiş. " dedi Pelin. " Onun için ağlıyor olmalı "

Ali, Barış'ı kucağına aldığında " Barış ne yaptım babacım sen ya? Altını kirletecek zaman mıydı şimdi? "

Barış'ın ağlaması şiddetlendi.

" Bebek bu her şey yapar zamanımı olur böyle şeyin? Hem ayrıca sen nasıl getirdin Barış'ı. Dedesi sana göstermiyor diye biliyordum. Kaçırmadın demi bebeği? "

" Yok artık Pelin daha neler. Kaçırmadım tabi ki de yani aslında sadece iki saatliğine kaçırdım. Barış'ın annesinin kuzeni dedesiyle birlikte kalıyor. Arada bana getirir Barış'ı. "Deyip oğlunun saçlarına öpücük kondurdu. Seviyordu oğlunu. Ondan ayrılmamak istiyordu. Hep yanında olsaydı ne olurdu? Hep kucağında kalsa, hiç bırakmasa beraber oyunlar oynasa ne olurdu?

Barış'ın ağlamasını çok daha şiddetlendi. " Oğlum ağlama ama babacığım. "

" Çocuk altını kirlenmiş ağlar tabi. "

Ali, sıkıntıyla nefes verdi. Barış'ın çantası yanındaydı ama altını temizleyebileceğini sanmıyordu. " Ben altını değişebileceğimi sanmıyorum "

" Abi ben sana ne deyim daha çocuğun altını değişmeyi bile bilmiyorsun." Barış'ı yeniden kucağına alan Pelin derin bir nefes aldı. Bu işi de halletmek kendine kalmıştı anlaşılan. "Çantasında gerekli eşyalar var değil mi?"

"Var"

" Aslanım benim şimdi senin altını temizleyeceğiz merak etme. Misler gibi olacaksın. " Pelin, çantayı alıp odaya geçtiğinde Barış'ı yatağa yatırdı. Dikkatli bir şekilde altını açtı. Ve gördükleri karşısında iç geçirdi. " Halacığım her yeri battırmışsın sen ama. Ne yapacağız biz şimdi? "

Barış ağlamaya devam ederken Pelin'nin aklına tek bir çare geldi. Onu yıkayacaktı. Başka bir çaresi yoktu çünkü. Barış böyle kalmayacağına göre onu yıkamalıydı. Evet belki hayatında hiç bebek yıkamamıştı ama her şeyin bir ilki vardı. Bir bebek yıkamak ne kadar zor olabilirdi ki ? Barış'ı odada bırakıp Salona döndü.

"Bana yardım eder misiniz? Barış'ı yıkamak gerekiyor. Her yeri batırmış."

" Pelin emin misin? " Ali endişeli bir biçimde sordu sorusunu.

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin