Herkese merhaba
Bölüm Şarkısı Gidenlerin Ardından
Keyifli okumalar :)
Düzenlendi
***
Pelin "Engin," diye bağırdı. "Engin aç gözlerini yalvarırım aç. Beni bırakma ne olursun bırakma beni. Engin aç gözlerini. Üzme beni ne olur aç gözlerini." Ağlıyor aynı zamanda Engin'in uynması için yüzüne vuruyordu. "Ambulans çağırın bir şey yapın!"
Melis ise hâlâ şoktaydı. Kesinlikle tanımadığı bir kişiyi vurmak istememişti. Nerden bilebilirdi ki onun Ali'nin üstüne atlayacağını? Korkuyla oradan uzaklaştı. Ali, onun peşinden gidecekken Pelin'in "abi" demesiyle durdu. "Abi bir şey yap ne olur Engin ölmesin."
Çağatay çoktan ambulansı aramıştı. Herkes Pelin'in başına toplandığında "Engin sakın.... sakın," dedi Koray, gözünde yaşlarla Engin'e bakıyordu. Engin gidemezdi. Onları öylece bırakıp gidemezdi.
Ambulans geldiğinde kalabalık dağıldı Pelin ayakta zor duruyordu. Engin'e bir şey olursa dayanamazdı. İstanbul onu çekip sarıldı. "Bir şey olmayacak," diyerek onu teselli ediyordu. Fakat kendide çok endişeliydi. İki damla yaş gözünden düştüğünde göğüsünde ağlayan arkadaşına destek olmaya çalışıyordu.
Gelen ekip ilk müdahaleyi yaptıktan sonra Engin'ni sedyeye yatırıp ambulansa bindirdiler. Pelin'de ambulansa bindiğinde diğerleri de arabalara binip ambulansın peşinden gitti.
Pelin, ambulansta Engin'in elini tutuyordu. "Ne olur dayan.... Ne olur dayan sevgilim. Sakın beni bırakma."
İlk yardım ekibi kendi aralarında konuşurken genç kız onları anlamaya çalışıyordu. "İyileşecek değil mi?"
"Şimdilik bir şey söylemek çok zor. Ameliyattan sonra net bir şey söyleyebiliriz ancak."
Pelin ağzından kaçan hıçkırığa engel olamadı. delikanlının yanaklarını okşadı. "Engin" dedi acı acı. "Beni bırakma. Yalvarırım beni bırakma." Gözlerinden düşen yaşlara engel olamıyor, nefes alamıyordu. Yüreğinde ki korku her geçen dakika daha da artıyordu.
Hastaneye geldiklerinde Engin'i acile aldılar. Pelin ise acilin kapısında öylece kalakaldı. "Ne olur sana bir şey olmasın Engin ne olur," diyerek yere çöktü. Birkaç dakika sonra diğerleri hastaneye geldiklerinde Pelin, Ali'yi görünce hiç düşünmeden onun boynuna atıldı. Şu an ona çok ihtiyacı vardı. "Abi ona bir şey olmasın. Buna dayanamam."
Ali, kollarıyla sardı kardeşini. "Olmayacak Engin'e bir şey olmayacak." Bütün olanların suçlusu kendiydi. Şu an Engin içerde ölüm kalım savaşı veriyorsa kendinin yüzündendi.
Koray, duvara yaslanıp başını iki elinin arasına aldı. Engin'e bir şey olmayacaktı. Kendinin kardeşi güçlüydü öyle hemen pes etmek ona yakışmazdı. Gözlerini kapayıp derin derin nefesler aldı Yanına gelen İstanbul omzuna elini koydu. Dolu gözlerle ona bakarken elini uzatıp Koray'ın gözyaşlarını sildi. "Engin bizi bırakmayacak," diyerek burukça gülümsedi.
"Bırakmaz," dedi buna inanmaya çalışıyordu.
Derya ise Çağatay'ın kolları arasında
hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Yüreği yanıyordu, o deli dolu kardeşine bir şey olursa buna dayanamazdı. Engin'in öylece kendileri bırakıp gitmesine dayanamazdı.Dakikalar dakikaları kovalarken acilen çıkan bir hemşire "acil kana A rh negatif kana ihtiyaç var," dedi.
Ve bu kan hiç birinde yoktu. Tek bir kişi hariç Haldun Ataoğlu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Teen FictionSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...