Özel Bölüm 1

1.7K 99 95
                                    

Herkese selam özel bir bölüm yazdım :)

Bölüm Şarkısı Nilüfer E bebeğim Ee

Keyifli Okumalar :)

Düzenlendi

***

"Emre anneciğim hadi aç ağzını ama." İstanbul zorla bir yaşındaki oğluna yemek yedirmeye çalışıyordu. Fakat Emre bir türlü yemek yemiyordu. İç geçirip arkasına yaslandı. "Neden yemiyorsun ama oğlum?"

Emre başını çevirdi. Yemek yememekte ısrarcıydı. İstanbul hamile olduğundan dolayı Emre'yi yeterince emzirememişti. Dört aylık hamileydi. Hiç beklemediği bir anda hamile olduğunu öğrenmişti. Bu durum Koray'a da kendine de süpriz olmuştu. Bu kadar erken ikinci kez anne olmak aklında bile yoktu. Ama mutluydu. Hem diğer tarafitan da Pelin ve Sude'yle aynı anda hamile olmak güzeldi. Pelin'in hamileliğinden bir ay sonra kendi de hamile kalmıştı. Sude süpriz yaparak hamile olduğunu söylemişti. Düşündüklerine gülümsedi. Engin, Pelin'in üstüne titriyordu. Yavuz'un da ondan geri kalır bir yanı yoktu. Darısı Derya'yla, Çağatay'ın ve Damla'ya Suat'ın başınaydı. Bir evlenmeyen Damla ve Suat kalmıştı. Yağmur ve Ali ise şimdilik başka bir çocuk düşünmediklerini söylüyorlardı. Barış'ı her ne kadar Yağmur doğurmamış olsa da Yağmur, Barış'ı, Umut'tan ayırmıyordu. Yağmur mükemmel bir anneydi.

Huzursuzlanan Emre'yi görünce
"ama olmaz ki böyle yemelisin hadi aç bakayım ağzını," dedi. İstanbul bir kaşığı Emre'ye uzattı. Emre bu sefer önünde ki mama tabağını devirdi.   "Anneciğim ne yaptın sen ama?" Anne olmak gerçekten de zordu fakat bir o kadar güzeldi.

Kapının açıldığını duyan İstanbul Koray'ın geldiğini anladı. Ayağa kalkıp kapıya geldi. "Hoş geldin"

" Hoş buldum."

Genç adam "nasılsınız?" diyerek elini İstanbul'un karnına koydu Koray.

"İyiyiz"

Emre'nin sesi ikisinin de kulaklarını doldurunca "anlaşılan Emre bey pek bir huzursuz bugün," dedi Koray.

"Öyle yemek yemiyor bir türlü."

"Tamam sen dinelen zaten yeterince yoruluyorsun. Ben Emre'yle ilgilenirim."

"Sanki sen yorulmuyorsun. Bütün gün büroyla okul arasında koşturup duruyorsun." Koray bir avukatın bürosunda stajyer olarak çalışıyor aynı zamanda da okulda ki son birkaç ayını halletmeye çalışıyordu.

"Sen de yoruluyorsun İstanbul. Bir yandan oğlumuzla ilgilenirken bir yandan da bebeğimizi karnında taşıyorsun."

Daha bebeklerinin cinsiyeti belli değildi. Ufaklık kendini göstermemekte kararlıydı. Yarın kontrollü vardı.

"Olsun ben mutluyum. Ayrıca anne olmak çok tatlı bir yorgunluk. Bebeklerimiz beni yormuyor."

Koray gülümsedi. "Olsun hadi sen dinlen Emre'yle ben ilgilenirim."

İstanbul daha fazla ısrar etmeden "tamam," diyerek karnına eline koydu." Biz dinlenelim anneciğim, baba da abiyle ilgilensin." Koray'ın yanağını aşkla öptü. Genç adam  gülümseyerek karısının yüzünü avuçlarının arasına aldı. Onu o kadar çok seviyordu ki anlatamıyordu. İkisinin gözleri aşkla bakıyordu. "Sen dünyanın en güzel annesisin bir tanem."

"Sen de mükemmel bir babasın aşkım."

Emre'nin ağlamasıyla "oğlumuz daha fazla ağlamasın ben bakayım," diyerek Emre'nin odasına geçti Koray. İstanbul odanın kapısandan bakıyordu. Koray yeni koyduğu mamayı yediriyordu. Emre, iştahla yemeğini yerken İstanbul gülümsedi. Ufaklık, demek babasıyla yemek yemek istiyordu. Karnında ki tekmeleri hissedince elini karnına koydu. "Kıskandın mı sen babayı bebeğim?" Tekrardan bir tekme daha hissetti."Merak etme sen baba sana da yemek yedirir." Esneyerek konuştuğunda yorulduğunu anladı. Hamile olunca çok fazla uykusu geliyordu. Tavuk gibi erkenden yatıyordu. Odaya geçtiğinde yatağa uzandı. Parmak uçlarını belirleşen karnında gezdirdi. Mutlulukla gülümsedi. Daha fazla mutlu olabilir mıydi bilmiyordu. Koray'la saadet dolu bir yuvası vardı bunun için ne kadar şükretse azdı.

İstanbul Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin