Düzenlendi
Bölüm Şarkısı Yalın Sevgili Kalp Sancım
Keyifli Okumalar :)
İstanbul gözlerini açtığında mutlulukla gülümsedi. Bir haftadan beri aklından o an çıkmıyordu. Ne zaman gözlerini kapatsa eli dudaklarına gidiyor ve Koray'ın kendini öptüğü o an gözlerinde canlanıyordu. Hayatında aldığı ilk öpücüktü bu. Ve daha o önce ilk öpücüğün bu kadar etkili olabileceğini düşünmemişti. Dudaklarında hala sanki Koray'ın etkisi vardı. Ve bu etki kolay kolay geçecek gibi görünmüyordu. Hayatında unutamayacağı nadir anlardan bir andı. Bu o kadar tatlı o kadar güzeldi ki o anı düşünmekten kendini alamıyordu. Düşündüğü zamanda uzunca gülüyordu. Hep o anda kalmak istiyordu bazen. Dudaklarında ki etkiyi kalbinde hissediyordu belki çok abartıyordu ama hissettiği duygular bu yöndediydi.
"İstanbul müsait misin? Vildan Hanım kızının kapısını tıktıkladığında genç kız "gel anne" diyerek ayağa kalkıp dolabına yöneldi.
Odaya giren Vildan Hanım,"sen daha hazırlanmamışsın bile. Bu gün şirketin 50. Yıl dönümü hatırlatırım," dedi.
"Akşama daha kaç saat var anne ya."
"Olsun olsun hadi hazırlan sen. Kahvaltıya seni bekliyoruz"
" Tamam anne "
Annesi gittikten sonra İstanbul iç çekti. Bugün büyük gündü. Koray'ı bütün cemiyet tanıyacak, aralarında ki ilişkiyi herkes bilecekti. Koray'ın bunu kabul etmesi oldukça hoşuna gitmişti. Saklayacak hiçbir şeyi yoktu. Koray, onun sevgilisiydi ve bunu kimseden gizleyecek hali yoktu. Zaten bilen biliyordu da bilmeyenler de akşam öğrenecekti.
Lavaboya geçip rutin işlerini halletti. Dolabı açıp kolsuz renkli bir yaz elbisesi çıkardı. Bugün bunu giymek en mantıklı olandı. Üstünü hızla değişip, saçlarına çeki düzen verdi. Ardından aşağı inip kahvaltıya oturdu.
"Günaydın"
"Günaydın abla" diyerek gülümsedi Mert. Ardından ablasının kulağına yaklaştı. Biliyor musun Buse benim çok yakışıklı olduğumu söyledi."
İstanbul tebessüm etti."Doğru söylemiş yakışıklı tabi ki benim kardeşim."
"Ne fısıldaşıyorsunuz siz?"
" Mert, hangi kıyafetimi giyeyim diye soruyorda onu konuşuyorduk," diyerek kardeşine göz kırptı genç kız galiba iyi bir abla olmayı beceriyordu.
"Öyle olsun bakalım. Bu arada söyleyim Haluk beyde akşama davette bulanacak."
"Hangi sıfatla?" Sorusunu hiç çekinmeden sordu İstanbul.
Vildan Hanım ellerini birleştirip çenesinin altına dayadığında kızının gözlerinin içine baktı. "Arkadaşım sıfatıyla."
"İyi ne diyeyim?"
"Akşam sana eşlik edecek biri var mı?" Vildan Hanım bu sorunun cevabını az çok bilse de yine de İstanbul'dan duymak istiyordu.
"Tabii ki Koray, onunla elele bir şekilde gireceğiz salona." Rahat bir tavırla konuşurken gülümsemeyi ihmal etmiyordu İstanbul. Koray'ı er ya da geç herkes kabul edecekti.
"Aklını mı kaçırdın sen? Ne sıfatla onunla geleceksin? Üstelik bunun ne demek olduğunu biliyor musun?"
"Benim saklayacak bir şeyim yok."
" Sen bizi bütün cemiyete rezil mi edeceksin ?"
İstanbul, çatalını bırakıp ayağa kalktı. " O benim sevgilim bunu herkes eninde sonunda kabul edecek. Sen de dahil. Bu akşam da onunla beraber gireceğim o salona ve sen de buna karışmayacaksın anne " dedi ardından merdivenden çıkarak odasına girip kapıyı kapadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Masalı
Ficção AdolescenteSert erkek, masum kız hikayelerinden sıkıldıysanız doğru yerdesiniz. Bu kitapta roller değişti çünkü. *** Acımasız bir baba tarafından büyütülen bir kız aşka inanmazdı. Duygusuz ve sertti. O İstanbul Kandemir'di. Yıkılmaz buzdan duvarları vardı. F...