14

3.8K 219 11
                                    

Sınır +5 vote +2 yorum

İyi okumalar💕

@fatma3000' e ithafen😇😂


Neşeden yoksun bir şekilde soğuk gülümseme çıkardım.

"Ölümle korkutmaya çalışmaktan yılmıyorsun be Aziri." Alayla konuştuğum cümlelerimi derin bir nefes aldıktan sonra devam ettirdim. "Hala anlamadın mı benim ölümden korkmadığımı, bu kadar mı ahmaksın?"

Tetiği çektiği anda gözlerimi kapattım.

"Ahmak olan bir insan varsa o ta kendindir. Kahraman olma çabaların kendi çukurunu kazmaktan başka bir işe yaramadı işte."

Gülümseyerek kafamı olumsuz anlamda salladım. Hala kahraman olma çabaların demesi de gülmeme neden olurken anlıyor da değildim. Nasıl görevi kahramanlıkla kıyaslarlar anlamıyordum. Ülkeyi Aziri ve Aziri gibi şeref yoksunlarından korumak benim canımdan öte bildiğim vazifemdi. Her bir karış toprağına kurban olduğum bu ülkeye kendi canım feda olsundu! Görevdeyken masumların canı öncelikliyken tabi ki de kendimi görmeyecektim yardıma ihtiyacı olan o kadar insan varken.

"Biz ona kahramanlık demiyoruz. Ülkesi için canını hiçe saymak diyoruz. Anlayana anlatılır tabii ama neyse."

"Son duanı et demeyeceğim, eşek cennetine gönderiyorum seni."

Gözlerimi kapatırken fsıldadım kendiliğime.

"Beni yanına kabul et Allah'ım."

Ateş edilmeyi beklerken araya giren üçüncü bir ses bir anda gözlerimi açmama sebep oldu.

"O silahı atmazsan sen ateş etmeden ben beynine onuncu deliği açarım lan."

Bu ses...

"Burak?"

Kafamdaki silahın varlığı yavaş yavaş yok olurken arkamı döndüm. Aziri mosmor olmuş bir şekilde bana bakarken gülümsememi arttırmadan edemedim. Aziri şuan elimizdeydi öyle mi?

"Köpeğin biri buralarda çok havlıyormuş, sesini keseyim dedim." Dediğinde gülümsedim. O sırada bizimkiler de buraya doluşurken gülümsememi iyice arttırdım. Kayıp vermeden ve iki kazançla birlikte tamamlamıştık operasyonu.

Kızı da saklandığı yerden çıkartırken yola koyulmuştuk bile. Tüm timin keyfi yerindeydi. Bizim keyfimiz yerinde olmasında kimin olsundu ki?

Yaklaşık 45 dakikalık yolun ardından köye geldiğimizde Naci ile Elfida'nın babaannesi karşıladı bizi. Elfida gözleri dolu dolu babaannesine koşarken ikisi sımsıkı sarıldı birbirine. Ağlamaları kulak doldururken gülümsedim onlara bakarak. Bu meslek ne hayırlı bir şeydi ya. Bu sahne için ne kadar yorulsakta, değiyordu işte. Tüm yorgunluğumuzu alıp çekiyordu üzerimizden.

O sırada gözüm Aziri'ye takıldı. Buz gibi katı bakışları iki masumu da delip geçerken önüne geçtim. Bakışları yavaş yavaş bana sabitlenirken dik dik baktım yüzüne.

"Sana yaramıyor böyle iyi şeyler. O suratın hala iğrenç." Dedim imayla. Gülümsemesini sürdürürken bana baktı.

"İğrenç olan suratım ne zaman güldü biliyor musun?" Düz düz ona bakarken o cümlesini tamamladı.

"Seni Doğan'ın başında ağlarken, kendini parçalarken gördüğümde."

Kaşlarım yavaş yavaş çatılırken devam etti.

"Doğan'ın acı dolu son sözleri, senin bağırışların. Ah, nasılda keyifliydi izlemesi bir bilsen!"

Sinirlerim ayak uçlarımdan saç diplerine kendini belli ederken hırsla omuzlarından tutarak evin duvarıyla bütünleştirdim sırtını.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin