İyi okumalar💕
Azra'
Karanlığa hapsolmuş olan gözlerimi aydınlığa teslim ettim yavaş hareketlerle. Sanki yıllarca uyumuş gibiydim, o derece ağırlık yapıyordu gözlerim bana.
"Çok şükür." Dedi tanımadığım bir ses. Mayhoş bir hareketle görüş alanım netleşirken sesin sahibine döndüm.
"İmkanlarımca anca iyileşebildin, doktor görseydi bu kadar durmazdın."
Karşımdaki adama baktım yabancışayarak.
"Sen kimsin?"
Gülümsedi.
"Ben buranın köylüsüyüm ama bana yaban derler. Köydekilerden bağımsız yaşarım."
Köyün neresi olduğunu hatırlamaya çalıştım. Sahi, ben neden bu haldeydim?
"Bana ne oldu?"
Derin bir nefes aldı.
"Köyde en son düğün vardı, sen ve asker arkadaşların köyümüze girdi. Bir anda düğün alanının boşaltılmasını istediler. Tabi büyük bir patlama oldu sonra." Boğazını temizledi. "Patlamadan bir kaç saat sonra ormanlık alanda seni gördüm asker. Baygın yatıyordun boylu boyunca, durumun iyi de değildi."
Dediklerini neden hatırlayamıyordum ben? Derin bir nefes alarak beynimi zorladım bir daha hatırlamam için. Hiçbir görüntü aklıma düşmezken sinirlerim bozulmaya başlanıştı bile.
"Hatırlamıyorum." Dedim sesim titrerken. Karşımdaki adam kaşlarını hafifçe çatmış bana bakıyordu.
"Hatırlamıyor musun?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Kalp atışlarım hızlanırken gergindim. Hızla yerimden doğrulup kalkacaktım ki boynumdan belime doğru keskin bir bıçak gibi saplanan acıyla olduğum yerde donup kalarak sızlandım.
"Yaraların daha taze, kıpırdamamanı tavsiye ederim asker."
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Beni merak etmişlerdir."
"Zaten dört gün olmuş, merak edenler etmiştir bile, kendi sağlığın daha önemli şuan için."
Israrının sonucu pes ederek uzandım yatağa tekrardan. Canım acımıştı gerçekten. Nasıl bu hale gelmiştim hatırlamıyordum ama bölüktekiler merak etmiştir. Sıkıntıyla nefes verdim, umarım iyilerdir.
Funda içinde sadece bordo bere bulunan mezara doğru bir adım attı çökmüş bir halde. Hayatında hem kendisi için hem de Azra için en büyük, en anlamlı sözü kullandı ağlamaya başlamadan saniyeler önce.
"Anne.."
Mezarının yanıbaşına çöktü.
"Bu ülke unutsa bile bir yürek unutmayacak seni canım arkadaşım benim." Toprağını buğulu gördüğü gözlerine rağmen şefkatle okşuyordu genç kız. Ardından gelen gerçekle daha da içi burkulurken sesi bir civciv yavrusu gibiydi.
"İçinde tam bir bedenin bile yok daha can arkadaşım."
Hıçkırıklı nefesini zar zor zaptederek konuşuyordu mezarla adeta canlı konuşurmuş gibi.
"Daha seninle eskileri unutmak adına eğlenceler yapacaktık biz, daha yaşayacak yılların varken bu gidiş niye?"
Kafasını olumsuz anlamda sallarken ardı ardına gözlerinden firar eden yaşlara engel olamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
ActionSiz hiç bir askerin iç dünyasını iliklere kadar hissettiniz mi? Hayattaki tek gayesi sizin attığınız her adımı daha rahat attırmaya uğraşmak olan bu vatan evlatları, İşak adındaki terör örgütüyle mücadele içerisine girer. Bölge bölge seçilen askerle...