8

5.9K 290 7
                                    

Sınırı ilk kez geçmesinin adına yazarınız sizden teşekkür ediyor ve yazarınızı çok mutlu ettiğiniz için sizi çok çok öpüyoor smfkdöflr

Sınır +5 vote +2 yorum

İyi okumalar💕


Mesut sorgusunda kayda değer bilgiler vermişti. Korkat birisiydi zaten iki zorlamada çözülen tiplerdendi. Aziri'nin Karapınar'a gelmiş olduğunu ötmüştü mesela, iki tane de kampı. Birisi Karapınar'da diğeri ise sınır dışındaydı. Azirinin sınır dışında olabileceğini söylerken o kampa girenin çıkamadığının da altını çizmişti çoğu kez. Türk askeri zerre korkmadı tabii. Yarbay bu bilgileri toplarken Azra ile Burak'ı tim odasına çağırarak dosyadaki sorguyu okuttu. Aziri'yi bu kamplarda bulabileceğini ümit ediyordu ve bu operasyon hakkındaki fikirleri de duymak istiyordu. Beklediği yanıtları almıştı tabiki de Yavuz yarbay.

"Çıkmaya hazırız komutanım."

"Aziri'yi getirmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız."




Azra'

"Bu operasyon şimdiye kadar girmiş olduğunuz operasyonların dışında çok zorlu bir operasyon. Sınır dışına gideceğiz. Bu geçiş esnasında sınırı geçtiğimiz an telsizlerle olan irtibatımız kesilecek, bir başımıza olacağız. Yakalanırsak eğer, kurtulma şansımız varsa kendimiz kurtulacağız."

Burak derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.

"Ben korkarım yapamam, ölmek istemiyorum gidemem diyen varsa-"

O sırada Nihat atıldı öne.

"O nasıl söz komutanım?" Kafamı kaldırdım.

"Bu yola beraber çıktıysak kardeşlerimizi bırakıp nereye dönüyoruz komutanım?" Diyen Hakandı.

Tüm timden alındığını belli eden cümleler çıkarken gülümsedim. Ayrı seviyordum bu askerleri. Hepsi birbirinden korkusuzdu, geliyoruz Aziri. Bekle bizi!

Yaklaşık yarım saatlik helikopter yolculuğundan sonra sınıra ulaştık. Helikopter bizi bırakıp havalanırken biz de sınırı geçtik. Mesut'un sorguda dediğine göre sınırı geçtikten sonra bir saat yürüme mesafesindeymiş kamp. Tabanlara kuvvet yürümeye başladık hep beraber korkusuzca.

Tarif ettiği kampa ulaştığımızda kampı incelemeye başladım dürbünle.  Gerçekten sıkı korunuyordu bu kamp.

"Mesut'un dediği kadar varmış." Dedim Burak'a dönerek. Dürbünden gözlerini çekerken bana baktı.

"İşimizi kolayca halletmek yerine az uğraşarak halledeceğiz sadece." Gülümsedim. Gerçekten korkusuzdu Burak, gözü karaydı.

"İçeri sızıp Aziri'nin olup olmadığını anlamamız lazım." Diye devam etti.

"Ben girmeye hazırım." Dedi Nihat. O sırada gözüme takılan aşçı kadının dışarı çıkmasıyla ayaklandım.

"Giriş bileti bende." Deyip kadının karşısına çıkmak için koşarak aşağı doğru indim. Elinde su bidonlarıyla tam karşımda duran kadına baktım. Kadın çığlık atmak yerine çarşafından silahı çıkartmasıyla ani hareketle silahı tekmemle yere düşürdüm. Boynunu kırarak etkisiz hale getirdiğim kadını kenarda gelirken gördüğüm mağaraya çektim ve kıyafet değişimi yaptım. Mağaradan çıkıp bidonları alırken üstünkörü doldurarak kampa doğeu yürümeye başladım. Nöbetçilerin gözü üzerimdeyken tahta geçidi açıp geçmeme izin verdiler.

Bu kadardı, içerideydim işte!

Etrafa bakınarak mutfağa benzer mağara bulduktan sonra içeriye girdim. Kimsenin olmayışıyla kulağımdaki telsizle anos çektim.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin