20

3.4K 187 4
                                    

Bir kaç saatliğine olsa da AKSİYON İÇİNDE #18!!

Bu mutluluğumun sebebi de sizsiniz değerli okuyucularım. Sınır geçmese bile bunu teşekkür niteliğinde kabul etmenizi istiyorum. Yazarınız sizi çok seviyor.💕

Sınır +10 vote +4 yorum.

İyi okumalar.💕






















Pusat Çakır.

Şanlıurfa kalleşlerinin korkulu rüyası.

Nam-ı diğer Gölge..

Mardin Karapınar Jandarma Karakoluna çıkmıştı tayini bir hafta önce. Bugün için bilet almış, çıkmıştı yola. Bulunduğu otobüse böyle bir saldırının olacağını az çok tahmin ediyordu ki tahminleri her zamanki gibi yanıltmamıştı onu.

Kızı araca bindirip götürürlerken hiçbir şey yapamamıştı. Kolundan tutuluyordu çünkü. Bu hareketler sinirlerini bozmaya yetiyorken kendisine seslenilmesiyle çıktı düşüncelerinden.

"Pusat Çakır, ha?"

Gülümsedi duygudan yoksun şekilde.

"Aynen, sen de dağ faresi olmalısın?"

Terörist de duygudan yoksun bir şekilde gülerken karnına yumruk atınca eğildi asker karnına doğru. Gözü seğirirken dikleşti yavaş yavaş.

"Elimdesin la ecelin önünde duruyor."

"Allah şuan ölmemi kabul gördüyse Allah'tan gayrısından korkmam." Kaşlarını kaldırdı. "Ha şayet kurtulursam, ölümlerden ölüm beğen lan."

Esirler bağırışıyordu bir yandan askere dokunma diye, bir yandan teröristler gülümsüyor, kameraları hazırlamışlar asker katliamı olacak diye.

Pusat'ın karşısındaki terörist kaldırdı silahı, tetiği çekti. Asker silaha bakmış gülümsemişti. Şehit olmak nasibinde varsa, olacaktı işte.

Terörist tam ateş edecekken başka yerden gelen silah sesiyle dikkati dağılarak etrafına baktı. O sırada kolunun da serbest kalmasıyla hızla eli kanlı caninin üzerine atladı. Terörist anlık şok yaşarken elinden silahın alınmasıyla öleceğini hissetti. İşte güç silahta değil bilekte olmalıdır, kalleşlerin gücü de silaha kadardı işte.  Alnına bastırılan silahla hızla nefes alıp verirken konuştu Pusat.

"Sana ben ne dedim?"

"Y-yapma." Dedi zorlukla, gülümsedi Pusat. İlerisinde duran yaşlı teyzenin cansız bedenine bakarken yüzündeki gülümseme soldu yavaş yavaş.

"O kadının canına bedel hepinizin canı, yetmez bile."

Ateş edecekken kız geldi aklına, nereye götürüldüğünü biliyordu. Az daha askerim diye kendisini feda edecekken pisi pisine onu bırakması olmazdı. Kıza teşekkür borçluydu. Silahı teröristin alnına bastırırken konuştu.

"Kızı nereye götürüyorlar?"

Terörist derin bir nefes aldı.

"Öldüreceksen niye söyleyeyim, ben gideceksem o kızda sürünsün orada!"

En şiddetlisinden bir yumruk savurdu teröristin yüzüne. Acıyla bağırırken omuzlarından tutup kendisine yaklaştırdı.

"Asıl yerini söylemezsen öldüreceğim seni!"

Terörist asker oluşundan güvenerek baktı karşısındaki Pusat'a. Askerler salaktı, öldürmeyeceğim derse öldürmezdi. Biliyordu terörist, böyle dediğine göre öldürmezdi kendisini. Tabi yeri söylemezse boylayacaktı tahtalı köyü.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin