"Bozca köyünde kızlar da vardı komutanım!"
Nihat telaşla Burak'a bilgi geçerken bir yandan bir Funda'yı bir de Hazal'ı arıyordum elimdeki telefonla. İkisinin de cevap vermemesi beni iyice huzursuz ediyordu. Oysa daha iki saat önce konuşmuştuk telefonda, neler olmuştu hiçbir şey yokken?
Tam Funda'yı arayacağım zaman telsizden gelen sesle elimi kulağıma bastırdım.
"Haberlere bakın acil."
Yavuz yarbaydan gelen emirle Burak'la bakışlarımız kesişti. Hoş şeyler olmuyordu, huzursuzdum ve bunu dibine kadar hissediyordum. Vakit kaybetmeden telefonumdan haber kanalını açtım ve kasada ilerlerken ortaya doğru tuttum hepimizin görebilmesi için.
"Ülke içinde halk-asker savaşı mı oluyor sayın seyirciler?" Masa başındaki sunucu izleyicilere böyle bir soru sorarken devam etti cümlesine.
"Mardin'in sınıra yakın Bozca köyüne askerler tarafından saldırı haberi aldık. Kanalımız Mardin şubesi habercisi Eda Karakuyu bağlantıda. "
Ekranın bir diğer yarısı Bozca köyü manzaralı haberci dedikleri Eda'yı doldururken bütün tim pür dikkat olanları izliyordu. Asker ve sivil mi çatışmıştı şimdi?
"Merhaba Yasemin. Şuan Bozca'dayız ve durumlar çok karışık gerçekten."
"Seni dinliyoruz Eda. Aldığımız haber doğru mu, asker mi girdi bölgeye? Çok sayıda ölü var deniliyor?"
Eda dedikleri haberci tedirgin bir şekilde kafasını sallarken konuşmaya başladı.
"Maalesef ki bilgiler doğru Yasemin. Bir saatten fazla bir süre önce girildiği haberini aldık bizde. Haberi alır almaz bölgeye geldik ama askerler bölgeyi terketmiş. Ambulanslar gelmeye başladı çok sayıda yaralı ve sivil kaybımız var." Kamera bir an etrafı gösterirken köydeki çoğu kişinin yaralı olduğu ve durumun gerçekten de kritik olduğu anlaşılıyordu.
"Asker olduğundan emin misiniz, bölücü terör örgütünün işidir bu Eda. Asker bölgeyi nasıl terk etmiş?"
Etraf halen gösterilirken Eda dedikleri habercinin sesi duyuldu kulaklarda.
"Bölgeden kaçış sırasında iki asker kartı düşürülmüş. Polis özel harekat bölgede ona teslim edildi kimlikler. Asker kimliği olduğunu söylüyorlar şuan. Doğrulanmak için merkeze gidecek."
Yasemin sunucu kafasını ciddiyetle sallarken aklındaki netleşmesini istediği cevabı soru şeklinde sordu.
"Kaç şehidimiz kaç yaralımız var peki?"
"Otuz kayıp, yirmiden fazla da yaralı-ağır yaralımız var. Gelişmeleri an be an size aktaracağız."
"Herkes öncelikle sakin olsun."
"Lütfen sakin olur musunuz?"
Bu ve bunun gibi yatıştırıcı sözler. Elimdeki telefonu kapatıp Eda denen haberciyi buldu gözlerim. Adımlatım ona doğru giderken yayını kesmeden hızla araya girdim.
"Özel harekat timi Teğmen Azra Özdemir."
Karşımdaki kadın gözleri adeta korku içerisinde bakıyordu bana. Nedenini anlayamasamda başımı devam etmek istediğimi belli ederek kameraya çevirdim.
"Askere olan güvenciniz tam olsun, size şimdiye kadar hep yaşamanız için hizmet vermişken bundan sonraki günlerde bunun aksinin olacağını asla beklemeyin lütfen. Türk askeri her zaman ve her yerde halkın can kaybını değil güvenliğini ister. Yapılmış olan bu eylem bir Türk askerine ait kesinlikle olamaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
ActionSiz hiç bir askerin iç dünyasını iliklere kadar hissettiniz mi? Hayattaki tek gayesi sizin attığınız her adımı daha rahat attırmaya uğraşmak olan bu vatan evlatları, İşak adındaki terör örgütüyle mücadele içerisine girer. Bölge bölge seçilen askerle...