Vatan Uğruna

3

Sınırı geçemesede atasım geldiği için atıyorum bu bölümü jsdjdkg arkadaşlar okunma sayısı 67 olmuş bence bir kaç güne az ama güzel bir okunma fakat aldığım oy sayısı beni yazmamaya yönlendiriyor, hevesimi kaçırıyor. Sizden tek bir rica olarak kitabımı okuduktan sonra şu sol alt köşedeki yıldıza basıvermeniz djdkfkf emin olun iki saniyenizi alacaktır. Tabi müessese ikramı olarak yorumda olursa fena olmaz:) fazla uzattım sanırım neyse skdkdkdk sizleri çok seviyorum ve okuyan herkese tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. Keyifli okumalar, öpüldünüz.😍

Sınır +6 vote +3 yorum.

(Ha birde bu kitabı okuduktan sonra şehitlerimiz için bir fatiha okuyup dua edin olur mu😇 Onlar bizler için yükseldi şehitlik mertebesine, şuan bu kitaptaki bu satırları rahatça okuyorsanız onlar sayesindedir.)

"Salak!"

Gözlerimi yavaş yavaş açarken gülümseyen teröristi görmem kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

"Sence peşinde asker olan bu iki ahmağa gerçek eylemi böyle bir yerde söyler miyim ben?"

Sandığımdan zeki çıkan Miraz'ın adamına baktım. Beni yakalatmak içindi her şey...

Şerefsiz.

Onları güldürmeyecektim.

Kesinlikle güldürmeyecektim.

Güldüm.

"Zorlu rakip daha eğlenceli kılar işimi."

Elindeki silahlı alıp anında kafasına dayarken önüme siper ettim Bonan denen adamı.

"Ben de beni öldürmenize izin vermem o zaman. Fırsatı kaçırdınız."

Diğer dört terörist silahlarını bana doğrultmuşken onlara baktım.

"Söyleyin o Miraz denen aşağılığa, onu da çok yakın bir zamanda sizin yanınıza göndereceğimden emin olsun." Kulağına fısıldadım rehin aldığım teröristin.

"Ver arabanın anahtarını."

"C-cebimde."

Sinirle cebinden aldığım anahtarı avucumun içinde tutarken diğer dört teröriste döndüm.

"Atın lan sizde silahları!" Tetiği çektim.

"Yoksa bu Bonan komutancığınızın beynini yerden toplarsınız."

Bonan denen köpek bağırdı bu sefer. Benden korkması beni hafife almaması gerektiğini vurgularken silahlarını yere attılar. Teröristle birlikte arabaya yaklaşıp kontağa kilidi koyduktan sonra ittim teröristi. Arabayı çalıştırıp uzaklaşırken nefes nefeseydim.

Direksiyona vurdum tekrar tekrar.

İşak örgütüyle tanışmıştım artık.

Görevde değildim ama Miraz denen o şerefsizle hesaplaşacaktım.

Onu gördüğüm yerde cehennemine gönderecektim.

Sevdiğim adam ve orada can veren tüm insanlar için yapacaktım bunu.

Elim boynumdaki kolyeye gitti. Yaprak deseninde kenarda küçük 'D' işlemesi vardı.

Doğan'ınkinde ise 'A'.

Öptüm kolyeyi en içten şekilde. İçime çekerek.

Seni çok sevdim Doğan.

"Miraz komutan, miraz komutan!"

Masasında çayını yudumlayan Miraz koşup gelen adamına baktı. Nefes nefeseydi. Buradan bir şeyler diyeceğine adı gibi emindi.

"Ne var?"