AŞK,
Bir kalıba,
Bir yatağa,
Bir sıfata,
Ya da dört duvara...
Sığdırarak yaşanacak kadar küçük bir duygu değil.
Her sıfatta ve her firsatta.
Her yerde ve her koşulda yaşanacak kadar kabuğuna sığmayan koca bir tutkudur.
...
Hata yaparak öğrenir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni bir hayat, farklı bir başlangıç...
Aşk mı? Yoksa gerçekler mi?
Bilinmeyen gerçekler varsa hayatta, ya o gerçekler hata değil de kaderse...
Hata yaparak öğrenir insanlar doğruları...
Hata bazen aşkı bir araya getirirdi...
Aşk doğruları saklardı içinde, hata yapmana sebep olurdu.
Ya yaptığın hatalar pişman ederdi ya da o hatalarla yaşamayı öğretirdi. Bazen de yaşayamadanöldürürdü.
Neyin doğru neyin gerçek olduğunu bilmediğimiz önümüze sunulan doğruların gerçek olmadığı bir hayat...
O aşıktı.
Kadının her zeresine tutkun bir adam.
Birisi gerçeğin peşindeyken diğeri aşkın...
Gerçek, siz gördüğünüz sürece vardır. Yalanlar ise her daim yanınızdadır...
Oynanan oyunların, bilinmeyen gerçeklerin, söylenen yalanların bir arada olduğu bir hikâye...
Aşk her zaman saf ve masum değildir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tutkun bir Adam...
Asi bir Kadın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
~ALINTI~
Bu ses... Demir Bey'in güzel sesi kulaklarımı doldurunca gülümseyip "g-geldiniz demek" demeye çalışıyordum ama hıçkırığım kaldığı yerden devam ediyordu.
"Geldim ama hala sinirliyim"
Sinirli olmadığı bir gün var mı acaba?
"Siz hep çatık kaşlısınız. Bu ise sizi suratsız yapıyor, yoksa yakışıklısınız" düşüncelerimi söylemek istemezken alkolün etkisiyle engelleyemiyordum. Sözlerimle gülümsemesi yüzünde yayıldı.
O gülünce bende gülümsedim.
"Bunu öğrenmem iyi oldu"
Sarhoş kafa ile ne dediğini anlamıyordum sadece gülümsemekle yetindim.
Beni yürütmeye çalışsada başımın dönmesi yetmezmiş gibi nefret ettiğim topuklu ayakkabılar buna engel oluyordu.
Kendimi bir anda havalanırken bulduğumda düşmemek için ellerimi Demir Bey'in boynuna sardım. Burnum boynuna sürtündüğünde istemeden kokusunu içime çektim.
Ne güzel kokuyordu öyle...
Daha çok yerleşirken kaslı göğsüne, beni taşırken zorluk çekmiyor gibiydi.
"Bünyen zayıfsa neden o kadar alkol tüketiyorsun!?" sinirle çıkan sesine karşılık kıkırdadım.
Kafamı göğsüne daha çok gömerken ne dediğimi bilmeden fısıltıyla konuştum.
"Sarhoş olma sebebim alkol değil, gülüşün..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤️❤️❤️
KAPAK
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
