Uçurumdan yukarıya çıktığımda içimde garip bir sıkıntı vardı. O sırada aklıma gelen şeyle gözlerim son raddesine kadar açılmıştı.
Bu halimi gören Seth ise endişeli bir sesle konuşmaya başladı.
-Aaron iyi misin?
-Seth ben çok önemli bir şeyi unuttum.
-Neyi?
-Arena!
-Bu muydu? Aklım çıktı gerizekâlı.
-Ne bu muydu? Ben kazanmayı çok istiyordum bi kere.
-Aaron sen iyice çocuklaştın sanki.
-Sen de bi olgunlaştın bakıyorum da.
-Yer mi değiştirdik ne?
Hemen arkasından patlattığı kahkahayla yüzümü buruşturdum. Ama bir süre sonra bende gülmeye başladım.
Uzaktan okula bir bakış attım. Burayı kısa bir sürede benimsemiştim.
Danışmanın söyledikleri tekrar kulaklarımda çınlarken yüzüm düşmüştü.
Buradaki insanların en azından güvenecekleri onları koruyacağını düşündükleri biri vardı. Umut insanı ayakta tutuyordu.
Benimse tek umudum bunların bir rüya olmasıydı.
Okula arkamı döndüm ve uçurumun kenarına oturdum. Hayatım boyunca hep istemediğim yerlere sürüklenmiştim. Ne zaman karşı çıkmaya kalksam sert bir şekilde çakılıyordum.
Oflayıp derin bir nefes aldım. Uzun süredir bir şeyler yemiyordum. Acıkmaya başlamıştım.
"Aaron okula dönmelisin."
"Neler oluyor bir sorun mu var?"
"Büyük bir sorun Aaron."
Panikle yerimde doğrulurken arkamı dönüp okula baktım. Olağanüstü hiç bir şey görünmüyordu.
Ama Kevin beni uyardıysa ciddi bir şeyler olmuş olmalıydı.
Hızlı adımlarla okula doğru gitmeye başladım. Bir süre sonra kulağıma gelen bağırma ve çığlıklarla olduğum yerde dondum.
Bütün vücudum uyuşmuştu adeta. Vücüdumu zar zor hareket ettirip okula doğru koşmaya başladım.
Her adımda biraz daha açılıyor ve hızlanıyordum. Okulun kapısına ulaştığımda kalbim ağzımda atıyordu.
Hızla içeriye girerken bahçede çember oluşturmuş insanlara bakıyordum. O sırada tekrar bir çığlık duydum. Ses oldukça tanıdıktı.
İnsanların arasından gelmiyordu. Ses başka bir yerden geliyordu. İnsanların arasında da birisi olduğuna eminim. Ama diğer ses nereden geliyordu. Bunu çözmek neredeyse imkansızdı. Sanki ses her yerdeydi.
Kendi etrafımda dönerken sesin kaynağını arıyordum.
"Aaron kendine gel."
Kevin'ın sesiyle olduğum yerde durdum. Başım dönüyordu.
"Neler oluyor Kevin?"
"Neden yardım etmiyorsun Aaron?"
"Sesin kaynağını bulamıyorum."
"Herkes etrafına toplanmış işte."
"O değil Kevin başka bir ses daha var."
"Başka ses yok Aaron kendine gel. Edie ölmek üzere."
Gözlerim anında büyürken hızla kalabalığa koştum. İnsanları yararak en öne geçmeye çalışıyordum. Fakat çokta yardımcı oldukları söylenemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasíaBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...