Arkadaslar selam.
Biraz gülebilirsiniz fakat bacağımda çıban diye bir şey çıktı. Avuç içi kadar büyüdü ve cidden çok acıyor. Yeni bölüm yazamadım ama en azından kesit yayınlayım dedim. Hena tarafı karanlıkta olduğu için o tarafı aydınlatacağım biraz.
_________________________________Genç kadın güzel yüzü ve muhteşem cazibesiyle koridorda hızlı adımlarla yürürken sinirden titreyen ellerini zapt edebilmek için yumruk yapmıştı.
Hızlı bir şekilde dış kapıyı açıp duvara vurmasını sağladı. Duvara vurduğunda çıkan ses etrafa dalga halinde yayılırken kadın gözlerini kısa bir süreliğine kapattı.
Gözlerini tekrar açtığında ise gözlerindeki öfke bile onun ne adar yakıcı olduğunun kanıtı gibiydi.
Hızlı adımlarla kapıdan çıkıp soluk soluğa gelen çocuğa yöneldi. Çocuk kadını gördüğünde çektiği şeyi bıraktı. Ve korku dolu gözlerle kadına baktı.
Kadın daha da yaklaştığında ise bir kaç adım gerileme gereği hissetti.
-Neler oluyor yine?
Çocuk bir an tereddütte kalsa da titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
-Orada birisi vardı. Bizden olan herkesi öldürdü. Bana da bu arkamdaki seyi yaptı onları taşımam için.
Çocuk zor da olsa cümlesini bitirdiğinde kadın yan tarafa eğilip çocuğun arkasındaki şeye baktı. Yüzü anında buruşurken eliyle yaptığı tek hamle de her şey alev almıştı.
Çocuk küllere bakarken şaşkındı. Kadın çocuğa yaklaştı ve yüzünü avuçlarının arasına aldı.
-Sen iyi misin? Bir yerin yaralandı mı?
Bir anne gibi çocuğun her yerini kontrol ederken vücudunun bazı yerlerindeki çürük ve yara izlerini gördükçe kendi canı yanmış gibi sesler çıkartıyordu.
Çocuk ise daha şaşkın bir şekilde kadına bakıyordu. Kadının seslenmesiyle yanına gelen sağlık görevlileri çocuğu aldığında kadının yüzünden şefkat apaçık okunuyordu. Bu kadar kötü bir kadının kalbinin bu derece yumuşak olması hayret vericiydi.
Çocuk gittiğinde kadının yanına başka birisi geldi.
-Hena ne yapmayı planlıyorsun?
-Bilmiyorum Sandra. Çocuklarım ölüyor. Bu beni daha çok öfkelendiriyor. Ve ben sinirlendikçe başka çocuklar ölüyor.
-Çocuklara karşı olan bu zaafın olmasa çok daha güçlü olabilirdin.
Sandra kurduğu cümleden sonra sessizleşip Hena'dan bir cevap bekledi. Fakat Hena sadece ileri bakıyordu.
-Hena ne düşünüyorsun?
-Onu düşünüyorum.
Sandra olumsuz mânâda kafasını sallafı. Ve mırıldandı.
-Bazen çift kişilikli olduğunu düşünüyorum.
Hena söylenen şeyi duysa da bir şey söylemedi ve binaya tekrardan girdi. Son zamanlarda fazlasıyla yalnızlaşmıştı. Eskisi gibi kimseyle derdini paylaşmıyordu. İnsanlardan sıkılmıştı.
Hızlı adımlarla merdivenleri tırmanıp odasına girdi. Kapının arkasına yaslandığında çoktan gözünden akan bir damla yaşı elinin tersiyle sildi.
Okuldaki herkes Hena'dan korksa da onu gerçek mânâda tanıyanlar diğerleriyle aynı fikirde değildi.
Hena masasının başına gelip öğrenci dosyasını eline aldı ve karıştırmaya başladı.
Sayfaları çevirirken gülümsüyordu bazı sayfaları ise dosyadan çıkartıp masaya bırakıyordu. Kısa sürede işini bitirdiğinde masadaki sayfaları eline alıp ayağa kalktı.
Kapıyı açıp etrafa bakındı görünürde kimse yoktu.
-Ivan hemen buraya gel.
Lafını bitirdiği anda adam kapının yanında belirmişti. Hena adamı gördüğünde elindeki kağıtları ona uzattı.
-Cenaze töreni yapılacak. Öğrenciler bunlar.
Adam elindeki kağıtlara bakıp başıyla onayladı ve hızlı adımlarla uzaklaştı.
Hena ise odasına geri döndü. İntikamını bir şekilde alacaktı ama nasıl?
Bir süre düşündükten sonra planı bir anda belirdi.
Hena başından beri zeki bir kadındı. Fikirler için düşünmeye harcayacağı zamanı her zaman azdı. Bu da ona avantaj sağlıyordu.
Planı kafasında tamamen kurduğunda ise sırıttı.
-Bekle beni Aaron bu sefer çok can alacağım!!
××××××××××××××××××××××××××
Kesitin sonuna geldik.
Bölümün devamı bir hafta içerisinde gelir.
Bu arada bu gün doğan insanlara sesleniyorum iyiki doğdunuz. 12 Eylül :).
#Happybirddaykimnamjoon.
Hepinizi çok seviyorum.
Kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...