Geri adım atmayı bırakıp durdum.
-Sen, ama nasıl?
Kafasını eğip güldü. Gözlerini kaldırıp bana baktığında gözlerindeki şefkati görebiliyordum.
-Uzun zamandır ruhumu toplamaya çalışıyordum.
-Aptal mısın sen benden istesen senin için yapardım zaten.
Bir anda ciddileşip parmağını bana doğru salladı.
-Bana bak evlat hâlâ benden küçüksün. Ayrıca senelerce uğraştığım bir şeyi çöpe atmak gibi olurdu.
-Özür dilerim.
Başımı önüme eğdim. Bir süre sonra önümde bir karaltı oluştu. Ben daha ne olduğunu anlamadan beni saran kollar beni şaşırtmıştı.
-Seni özledim evlat.
Gözlerim dolarken bende ona sarıldım.
-Ben de seni.
O sırada Kevin acıyla bağırdı. Ne olduğunu anlamak için geri çekildiğimde adamın zaten iki tutam kalmış saçlarından tutan Seth'i görmem ile kahkahayı bastım.
-Seth ne yapıyorsun?
Seth beni takmadan Kevin'ın saçlarını yolmaya devam etmişti.
-Aaron şu yaratığı çek üzerimden.
Ben cevap veremeden Seth atladı.
-Sen kime yaratık diyorsun senin saçını başını yolarım. Aaron benim anladın mı kimselere yâr etmem onu.
-Seth bırak Kevin'ı o benim için değerli biri.
Seth Kevin'ın saçlarını bıraktı ve mahcup bir şekilde bana döndü.
-O başlattı.
Çocuk gibi hareket ettiğinde sevimli oluyordu.
-Seth sen acıkmışsındır.
Set bir anda büyülenmiş gibi harekete geçti. Bir yandan et derken bir yandan da sağa sola uçuyordu.
Onun yemeğe olan bu aşkını anlayabileceğimi sanmıyordum. O sırada Kevin konuştu.
-Aslında iyi bir yemeğe ben de hayır demem.
-Uzun zamandır yemek yemiyorsun değil mi? Karnın şişene kadar sana yemek yedireceğim.
Seth söze girdiğinde Kevin açtığı ağzını kapatmak zorunda kalmıştı.
-Aaron ne şismesinden bahsediyorsun? Körsün herhalde adam 8 aylık hamileler gibi.
Seth'in sözleriyle bütün gözler Kevin'ın göbeğine dikilmişti. Haksız sayılmazdı ama doğruyu söylemesi de onu haklı yapmazdı.
Gülmemek için kendimi tuttum. O sırada etrafımızda toplanan kalabalığı fark ettim.
Seth'in çıkardığı sesi duymamak mümkün değildi zaten.
-O zaman yemek yiyelim. Ve Kevin et seviyorsan eğer sana tavsiyem hızlı ol.
-Neden?
-Seth bırakmaya bilir.
Kevin bir süre düşündükten sonra koşmaya başladı. Sanırım ikinci Seth'ime kavuşmuştum. Bundan memnun muydum emin değildim.
Bende arkasından gidecekken danışman beni durdurdu.
-Bir sonraki görevini öğrenmen gerek.
-Kevin'a yol göstermem gerek.
Sözümü bitirir bitirmez koşmaya başladım. Arkamdan danışman bağırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...