Ne yapacağımı şaşırmış şekilde şokla kapıya bakıyordum. Bir yandan da içimden Jones'u görmesin diye dua ediyordum.
Kapı aralandı ve Adrian göründü.
Rahat bir nefes verirken elimdeki havluyu ona fırlattım.
-Niye izin almadan giriyorsun içeriye?
-Bir sorun mu var?
-Kalbime iniyordu be daha ne sorun olsun?
-Yapma dostum neden kalbine insin ki altı üstü üzerinde sadece havlu var utanılacak bir şey değil ki.
-Havlu mu?
-Hem öyle utanacağın bir vücudunda yok.
-Sen dolaylı yoldan bana yürüyor olabilirmisin acaba?
-Ne alakası var. Yarın şu taşlara bir daha bakalım diyecektim sadece ama nedense sen böyle aşırı bir tepki verdin.
-Yani bu odada olağan dışı hiç birşey yok mu?
Odayı inceledi ve bana döndü.
-Olması mı gerekiyor?
-.........
-Aslında senin odan benimkinden daha büyük bak bunu şimdi fark ettim.
-Başka bir şey?
-Aaron iyice paranoyak oldun sen. Her neyse iyi geceler.
-İyi geceler.
Adrian gittiğinde şüpheyle Jones'a baktım. Adrian neden onu fark etmemişti ki.
"Kevin neler oluyor?"
"Her elementin kendine has bir getirisi vardır. Ateş zihini kontrol etmeni sağlarken hava uzakta olan şeylerden haberdar olmanı ve hızlı seyahat etmeni bir nevi ışınlanmanı sağlar. Su görünmezlik toprak ise sana geçmişten haber verir. Çoğu element kontrolcüsü bu güçleri kullanamaz. Ama sen farklısın."
"O zaman yine fark etmeden su elementini mi kullandım."
"Kesinlikle."
Vay canına sanırım en kolayı suydu. Geriye sadece ateş kalmıştı. Sadece onu kullanmamıştım.
"Aslına bakarsan Aaron az önce Jones'u iyileştirirken onu da kullandın."
"Öyleyse neden dövmelerim oluşmadı?"
"Sana dövmelerin elementi kullanınca değil yeteri derecede iyi kullanınca oluşacak demiştim."
"Aman be iyi öyle olsun."
Kevin'ın kahkahası beynimde yankılanırken acaba şizofren falan olabilir miyim diye düşündüm.
Belkide bunların hepsi bana zihnimin bir oyunuydu.
"Yine saçmalıyorsun Aaron. Yat ve uyu uykusuzluk sana yaramıyor."
Haklı olabilirdi.
Üzerimi hızla giyinip kendimi yatağa attım. İki saatte hayatımın macerasını yaşamıştım resmen.
Gözlerim yavaş yavaş kapanırken tek düşündüğüm Jones uyandığında ne olacağıydı.
____________________
Sabah sanırım buraya geldiğimden beri ilk defa kendi kendime uykumu almış bir şekilde uyandım.
Yataktan kalkıp banyoya doğru yürürken ayağım bir şeye takıldı ve yeri boyladım.
-Ne oluyor ya?
Sinirle ayağa kalktığımda tam takıldığım şeye bir tekme atacaktım ki Jones olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...