Bir süre aynada gözlerime baktım. Güzeldi fazla güzel.
Omzuma konan el ile bakışlarımı Kevin'a çevirdim. Ben ne olduğunu sormadan bana cevap verdi.
-Elementlerin ruhunla bütünleşti. Artık elementleri harekete geçirmek için hiç bir şey yapmana gerek yok. Şimdiye kadar sen onları korudun şimdi de onlar seni koruyacak.
-Peki ya dövmelerim hepsi yok oldu neredeyse?
-Dediğim gibi artık onlar seni koruyacak. Her türlü şeyden. Dövmelerden hoşlanmıyorsun bu yüzden elementler dövmeleri geri çekti.
-Bu çok garip.
Kevin başını olumlu mânâda sallayıp yanımdan uzaklaştı. Sonunda odada yalnız kaldığımda yada ben öyle zannettiğimde Seth'in bağırmasıyla yerimde sıçradım.
-Bende geliyoruuum!!!!!
Anlamazca ona baktığımda gülümseyip havada taklalar atıyordu.
-Nereye geliyorsun Seth?
-Tabi ki de Hena'nın inine onları inlerinde patlatcaz.
-Seth sen yine olayı yanlıs anlamışsın.
-Sus Aaron tek kelime daha etme ben anlayacağımı anladım.
Ben ne olduğunu anlamadan Seth hızlıca odayı terk etti. Ergenliğe girdi diyeceğim ama bu da çok mümkün değil.
Bir süre ardından baktıktan sonra yanıma kimleri alacağımı düşünmeye başladım. Çok kişi gidersek kolay fark edilirdik. Az kişi gidersek de fark edilmemiz halinde yakalanma ihtimalimiz çok yüksek olurdu. Resmen bir çıkmazdaydım.
Sinirle kendimi dışarıya attım. Okuldaki en güçlü element kontrolcülerini yanıma alabilirdim ama olası bir saldırıda karşı tarafın güçlü olması hâlinde okula ve öğrencilere büyük zararlar gelebilirdi.
Kendimi bahçeye attığımda çimenlerin üzerine oturdum. O sırada yanımda bir hareketlilik hissettim. Yavaşça başımı çevirdiğimde Adrian'ı görmemle tekrar önüme döndüm. En son kavga etmiştik kavganın neden çıktığını bile hatırlamıyorum ama içimde hâlâ ona karşı bir öfke vardı.
-Geçidi parçalayacakmışsın.
Başımı olumlu mânâda salladım.
-Bunu nasıl yapacaksın?
Yavaşça ona döndüm.
-Geçidi parçalayacağım işte nasılı yok. Her zaman nasıl yapıyorsam öyle.
-Aaron tehlikenin farkında değilsin. Geçidi parçalamak çok zordur ki başardan bile dünya üzerinde bir kara delik açmış olacaksın. Çok hızlı kontrol edip kimseye zarar vermeden tam mânâsı ile geçidi yok etmelisin.
-Dünya yok olmayacak en azından benim yüzümden.
Kara delik bunun hakkında az da olsa birşeyler biliyordum. Yaklaştığınız anda sizi atomlarınıza kadar parçalıyor. Ama bir sekilde kendinizi güvende tutmayı başarsbilirseniz zamanda yolculuk bile mümkün diye okumuştum.
Ama tehlikeliydi. Korkumu belli etmek istemesem de kendimi yutkunmaktan alıkoyamadım. Kimseyi tehlikeye atamazdım. Bu işi kendim halletmeliydim.
-Aaron ben de geleyim.
Düşüncelerimden hızla kurtulup yüzüne baktım. Ona zarar gelmesine izin veremezdim. Kimse benim yüzümden zarar görmemeliydi.
-Bunu sen mi söylüyorsun Adrian ölümden korktuğunu sanıyordum.
-Ne demeye çalışıyorsun Aaron açık konuş!
-Yeterince açık konuştum zaten. Zaten yeterince zor bir de seni avutmakla uğraşamam okulda kal ve Caroline ile tozpembe hayatına devam et. Senin için en iyi seçenek bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...