30. Bölüm

3.1K 265 133
                                    

-YOK ARTIK.

××××××××××××××

Evet kesinlikle yok artık. Cidden Seth beni de kendine benzetmişti. Hızla odadan çıktığımda etrafta kimse yoktu.

Asansöre bindiğimde elim ilk başta zemin kata gitse de aklımdan bu düşünceyi kovdum. Eric ile kısa bir zaman geçirsem de bu kısa zaman onu tanımama yetmişti. Bir karar vermeden önce onun bütün sonuçlarını düşünürdü.

Eric'in odasının olduğu kata geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı tıkladım. İçeriden ses gelmediğinde sakince içeriye girdim. Etrafa baktığımda hiç bir sey görünmüyordu. İçerisi zifiri karanlıktı.

-Eric dostum burda mısın?

Ses gelmemişti. Sanırım odayı biraz aydınlatsam sorun olmazdı. Elimde küçük bir ateş topu oluşturup duvara tuttum.

Elektirik dügmesini bulduğumda ise ateş topunu yok edip ışığı açtım.

Arkamı dönüp tekrar etrafı kontrol ettiğimde Eric başını ellerinin arasına almış yatağın ayak ucunda oturuyordu.

-Hey iyi misin?

Olumsuz mânâda kafasını salladığında hızla yanına gittim. Panikle yanına geldiğimde titriyordu.

-Neler oluyor?

Cevap vermiyor sadece titriyordu. Başını sanki parçalamak istercesine sıkıyordu.

Ellerini başından çektiğimde bana baktı. Gözlerini görmemle bir iki adım geriledim. Ama kendimi hemen toparlayıp tekrar yanına geldim.

Gözlerinin beyaz yeri tamamen kıpkırmızı olmuştu. Sanki bıçakla orası paramparça edilmişti.

-Lanet olsun. Eric gözlerin çok kötü.

Elimde su küresi oluşturduğumda elimden vücuduma yayılan serinlik beni oldukça rahatlamıştı.

Elimdeki su küresini Eric'in anlına koyduğumda derin bir nefes aldı ve titremesi durdu. Vücudu yavaş bir şekilde gevşerken onu kaldırıp yatağına yatırım.

Bir süre sonra kendine gelmişti. Yatakta hafifçe doğrulup yüzüme garip bir ifadeyle baktı.

-Neden geldin Aaron?

-Çünkü sana söylemem gereken şeyler var.

-Bak kimseye söylememem için yalvaracaksan....

-Bunu yapmayacağını biliyorum. Ben sadece her şeyi anlatmak istedim.

-Aaron başım ağrıyor.

-Yalan söylemeyi beceremiyorsun. Sesini kes de beni dinle.

Biraz sert çıkmıştım ama sessiz kalmasından yararlanarak konuşmaya başladım.

-Bak sana söylemememin nedeni seni korumaktı. Tekhlike olduğundan değil. Sadece boş yere stres yapıp kendini üzmeni istemedim. Aptallık ettim ama ben her gün omuzlarımdaki yükün ağırlığıyla ezilirken bu işkenceye başka birinin daha maruz kalmasını istemedim.

-Birlikte daha güçlü olurduk bunların altından kalkardık.

-Korktum. Ya kalkamaz da kendi bataklığıma seni de çekersem. Ben resmen bir kumandayım. Bütün dünyayı havaya uçuracak bir patlayıcıyı kumanda ediyorum. Korkuyorum benim tek bir hatamla binlerce insan ölebilir. O zaman ben yaşayamam. O kadar insanın acısını kaldıramam.

-Bu kaçış değil Aaron.

-Farkındayım ama en azından ben kendimi böyle avuttum. Hayatım boyunca ilk defa arkadaş edindim. Korumak istedim. Bilmiyorum belki de kendi kıçımı korumak istedim. Ben bu güce layık değilim. Ben korkağın tekiyim.

OPAL MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin