Etrafımdaki insanlar şaşkın gözlerle bana bakarken Violet güç vermek istercesine elimi tuttu.
Görüş alanıma müdür girdiğinde daha da gerilmiştim. Sanırım açıklama yapmam gerekiyordu.
Tam söze gireceğimde müdür konuşmama müsade etmedi.
-Aaron sen odama geç konuşalım.
Kafamı salladığımda kalabalığa döndü.
-Herkes dağılsın dersi olan dersine gerisi de boş kalabalık yapmasın.
Kalabalık büyük bir uğultuyla dağılırken müdür bana gelmemi işaret ederek yürümeye başladı.
Avcumun içindeki Violetin elini hafifçe sıkıp braktım. Müdürün arkasından giderken insanların bana bakarak konuşmaları beni tekrar geçmişe götürmüştü.
İnsanlara baktığımda gözlerini benden kaçırmışlardı. Bütün hayatımda olduğu gibi. İçimde öfke katlanarak arttığında yumruğumu sıktım.
Kimseye kötü bir şey yapmamıştım suç işlememiştim ama insanlar arkamdan konuşmayı bırakmıyorlardı.
Benim için zor da olsa başımı dik tutup yürümeye devam ettim. Ama yürüdükçe görüşüm bulanıklaşıyor göz yaşları akmak için boş anımı kolluyordu.
Binaya girdiğimizde sesler daha da yükselmişti. Sesler beynimde yankı yaparken bulunduğum ortam beni daraltmıştı. Adınlarımı hızlandırıp yürümeye devam ettim. Ama içimde har dakika buyuyen öfkemi kontrol etmem gittikçe zorlaşıyordu.
Müdürün odasına geldiğimizde ise odaya girmemle kapıyı hemen kapattım. Ne zaman tuttuğumu anlamadığım nefesimi bıraktığımda neredeyse ağlayacaktım.
Korkağın tekiydim. Değişen tek şey dış görünüşümdü.
Geçmişimden kopmam ve kurtulmam imkansızdı. Masanın önündeki koltuklardan birine oturduğumda rahatlamak için öne doğru biraz harekat edip sırtımı rahatça arkaya yasladım.
Müdüre döndüğümde yüzündeki ifade sinirden çok ne yapacağını bilememe gibiydi.
Birinin söze girmesi gerekiyordu. Ama sanırım kimse ne söyleyeceğini bilemiyordu. Sessizliği bozmak için uzun zamandır aklımda olan soruyu sordum.
-Şimdi ne olacak?
Müdür seslice nefesini dışarı verdi.
-Bilmiyorum. Yapacak çok fazla şey var. Ama kimse buna hazır değil.
-Anlıyorum.
-Bütün okul planı kaldırılıp savaş eğitimi verilecek. Ve sen özel bir eğitim alacaksın.
-Tamam.
Müdür derin bir nefes alıp gözümün içine baktı.
-Bak Aaron senin büyük bir sorumluluk alman gerekecek fakat ben senin hazır olduğunu düşünmüyorum.
-Anlamadım?
-Bak söylemek istediğim şey sen zayıfsın.
-Yani bana güvenmiyorsunuz.
-Güvenmiyorum demedim.
Sinirle soludum.
-Ben ne duyduğumu gayet iyi biliyorum.
Müdür oturduğu koltukta doğrulmuştu.
-Sana güvenmiyorum demedim!!!!
-Sen kimsin ki bana bağırıyosun!!
Müdür başını tutarak yarine geri oturdu.
-Bak Aaron güçlü numarası yapman gereksiz. Az önce olanları gördüm. Bilinç altında bir yerde sen ezilmeye meyillisin. Güçlü değilsin. Geçmişinin üstesinden gelemiyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...