Hiç düşündünüz mü? Bu dünyada kaç farklı yasam vardır? Kaç farklı tür.
Peki bir insanın hayatı birden bire değişebilir mi? Bir insanın hayatının değişmesi için gereken nedir?
Ütopik şeyler mi? Yada kişiliği mi değişir?
Insanın en güçlü düşmanı kimdir? Düşman kimdir? Neden düşmandır?
Bu sorular uzayıp gider. Peki siz bu sorulardan kaçına içinizde cevap verdiniz? Kaçında durup düşündünüz?
Bazen içinde bulunduğunuzun çıkmazdan sizi çıkartabilecek bir sey yoktur. O zaman hayal dünyanız devreye girer ve kendinize çözümler üretirsiniz. Bazen normal bazen ise fazla ütopik çözümler.
Bu kitabı da yazmaya başlamamın sebebi buydu. Kendimden ve sorunlarımdan kaçmak. Etrafimdaki insanlara kusamadığım nefretimi kelimlere dökmek.
Komik şeyler yazarken üzgündüm aslında ne kadar komikse o kadar üzgündüm. Sanki karsimda kendim vardim. Bir okuyucum da kendimdim. Ve kendi kendimi teselli ettim çoğu zaman.
Belki sizin gülümseyerek okuduğunuz Seth bölümlerini ben genellikle ağlayarak yazdım. Duygularımı dışarıya yansıtamayan bir insanım beni dısarıda görseniz muhtemelen konuşmaya bile çekinirsiniz. Genellikle sert bir görünümüm vardır. Ve insanlarin yanında duygularımı belli etmekten hoşlanmam. Çünkü insanların ilgisini ve merakını genellikle sahte bulurum.
Etrafınızdaki insanlara daha dikkatli bakın. Belki orada benim gibi yalnız biri vardir. Ona sahip çıkın ve bir kez olsun sevildigini hissettirin lütfen.
İnsanlar beni fark etmedikce daha cok üzüldüm daha güzel şeyler yazdım. İnsanlardan çekindikçe yalnızlaştım ve burada kendi ütapyamı kurdum. Birbirine değer veren insanlar yazdım. Güzel arkadaşlıklar oluşturdum.
Sanki kendi eksiklerimi kitap ile giderdim. Bunu yaptığımı ise belli bir noktaya geldikten sonra geri dönüp kendime bakarken gördüm.
Çok fazla zorluk çektim. Cok fazla hakarete ugradim. Bir çok kez aşağılandım. Vazgeçmek istemedim ama buna zorlandim. Ama bir sekilde devam ettim. Nasil oldu bilmiyorum. Ama dayandım.
Acısıyla tatlısıyla derler ya aynen öyle acısıyla tatlısıyla 2 seneyi geride bıraktık. Ve ben bu kararkterlere cidden çok bağlandım. Onlarda kendimi buldum. Kendimi onlara aktardım. Ve bu kitabı yazarken gerçekten çok değerli insanlarla tanıştım. Bana hep yanındayız dediler destek oldular dertlerimi dinlediler destek verdiler. Doğum günümde mesaj attılar aradılar.
Sizlerin sayesinde bu süre boyunca değerli hissettim. Yorumlarınızı gördükçe gülümsedim. Özellikle de ilk zamanlarda kitabıma yorum ve beğeni geldiğinde okulda aşık gibi dolasıyordum. Beni mutlu eden hiç bir yorumu unutmadım. Kitabımı okumayı bıraksalarda kimlerin yorum yaptığını da unutmadım. Hayatta ne zaman yanlız hissetsem kitabıma girip yorumları okudum..
Bu kitap benim çocuğumdu sanki. Ona baktim büyüttüm ve belli bir yere getirdim.
Bu gün ise bu kitap bitiyor. Hersey geride kalıyor. Ama benim tek temennim bundan seneler sonra bu kitabi gülümseyerek hatirlamanız.
Kitabımı okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Benim gözümde hepiniz ayrı değerlesiniz. Kendinize iyi bakın.
İkinci kitapta görüşmek üzere hoşçakalın.
![](https://img.wattpad.com/cover/105164076-288-k716178.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...