41. Bölüm

1.7K 154 59
                                    

Okurken karşınıza anlamsız kelimeler çıkabilir bölümü düzeltemedim.
÷÷÷÷÷÷÷=÷÷÷÷=÷÷÷÷

-Nasıl yani kitap çalındı mı?

Danışman beni duymuyordu transa girmiş gibi etrafta kitabı arıyordu.

-Aaron o kitap kaybolmamalı. Yanlış ellere geçmemeli. Anlıyor musun? Hena zaten şu anda bizden güçlü. O kitapla yenilmez olur.

Söyleyecek bir şeyim yoktu. Kitabı orada bırakmak benim hatamdı. Sessizce kütüphaneden çıktım. Zihnimi hatırlamak için zorluyordum. Ama bomboştu.

Seri adımlarla bahçeye çıkıp kendimi çimenlerin üzerine attım. Sinirli yada korkmuş olmam gereken yerde fazlasıyla sakindim.

Yattığım yerden kalkıp oturur pozisyona geldim. Etrafa bakarken bana doğru gelen Adrian'ı görmemle gülümsedim.

Kısa sürede yanıma gelmişti. Karşıma geçip oturduğunda bana kısa bir bakış atıp etrafa bakmaya devam etti.

-Bir sorun mu var?

-Pardon?

-Adrian neler oluyor?

-Bir şey olmuyor olanlar sende son zamanlarda uzaklaştın.

Oflayarak saçlarımı karıştırdım.

-İnan bana kendimden bile uzaklaştım. Savaş yaklaştıkça kendimi farklı biri gibi hissediyorum.

-Bu kadar çok düşünme her şekilde savaş gelecek. Sen sadece kendini yoruyorsun.

Sessiz kaldım bir süre.

-Peki sen? Nasıl gidiyor Caroline ile?

-Onu çözmeye çalışıyorum. Çok fazla sırrı var ve sorunlarını anlatmaktan çekinen biri.

-Sorunlarınızı çözeceğinizden eminim.

-Umarım. Peki sen?

-Aynı. Çok anlayışlı ve beni hâlâ çok seviyor.

-Sen seviyor musun?

-Seviyorum. Onunlayken mutlu ve huzurluyum.

Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu.

-Onu kaybetmekten korkuyorum.

-Ne?

-Savaşta onu kaybetmekten korkuyorum.

Başımı yere eğdim. Benim de korkum buydu.

Bir süre ikimizde sessiz kaldık.

-Neden biz?

Adrian'ın sorusu ile başımı kaldırıp ona baktım.

-Aaron neden biz? Dünya üzerinde o kadar insan varken bu kadere mahkûm olan sadece biziz.

-Burada sadece biz yokuz bir süru insan var.

-Tamam işte onlarda biz de neden yani neden?

-Herkesin bir kaderi var Adrian. Bizim yerimizde başka insanlarda olabilirdi. Ama kim olursa olsun bu soruyu sorardı emin ol. Zor bir görevimiz var ama biz seçildik. Bunun bir nedeni olmalı. Bunu da ancak bu is biterse anlayacağız.

-Bunun biteceğinden umutlusun yani. Öleceğiz Aaron. Aptal değilim ben kimse aptal değil. Herkes öleceğimizi biliyor.

Ayağa kalktım.

-Yeter artık Adrian. Öleceksek de en azından faydalı bir şeyin parçası olarak öleceğiz. Ölmek istemiyorsan burdan hemen defolup gidebilirsin. Seni zorla tutmuyoruz. Bir kişi eksiğiz diye ölmeyiz.

OPAL MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin