-Nasıl yani az önce götürdüler demiştin?
-Evet götürdüler. Küçük değişik bir uçakları vardı. Ona bindirdiler. Ama biraz ilerledikten sonra o, uçaktan atladı.
Rahatlamıştım. İçimden derin bir oh çektim. Uzanıp çocuğun başını okşadım.
-Peki bana bıraktığı şey nedir?
-Benimle gel.
Çocuk ayağa kalktı ve sağlam olan evlerden birine yöneldi. Ben de arkasından onu takip ettim. Çocuk evin kapısından girdiğinde adımlarımı yavaşlatıp kapıyı incelemeye başladım.
İşlemeler eski de dursa ev o kadar eski görünmüyordu. Çocuk kısa bir süre içinde elinde bir kağıt parçasıyla döndü.
Kağıdı bana uzattığında kenarlarının özensiz yırtılmış olması danışmanın gerçekten umursamaz bir insan olduğunu gösteriyordu.
Kağıdı aceleyle açtım. İçinde yazanlar bende az da olsa hayranlık uyandırmıştı.
""Orada fazla oyalanma eğitim akademisine dön seni bekliyor olacağım.""
Kağıdı tekrar katlayıp cebime koydum. Çocuk merak dolu gözlerle bana bakıyordu.
Gülumseyip başını okşadım.
-Benim şimdi gitmem gerek. Ama buraya yardım gelecek. Güçlü kal ileride iyi bir lider olacağına eminim.
Çocuk kafasını yere eğmişti.
-Sorun ne?
-Ben sizin gibi değilim yaptıklarınızı gördüm. Siz güçlüsünüz ben değilim.
Önünde diz çöktüm. Ve gözlerinin içine baktım.
-Büyük güçlerin büyük sorumlulukları vardır. İnce çizgileri. Ve onları aşmak çok kolaydır. Ve inan bana önemli olan fiziksel güç değil.
Elimi kalbinin üzerine koydum.
-Önemli olan burası. Burası ne kadar güçlüyse sen de o kadar güçlüsüdür.
-Ama nasıl güçlü olabilir ki?
-Severek. Kendini sev, insanları sev, kabinin çarptığını hisset ve mutlu ol. Sevdiğin insanlara sahip çık. Ben başaramadım. Ama senin yapabileceğine eminim.
Ayağa kalktım ve başını tekrar okşadım gitme zamanı gelmişti. Çocuğa arkamı döndüm ve çıkışa yöneldim.
-Yanılıyorsun!
Duyduğum ses ile tekrar çocuğa döndüm.
-Ne?
-Yanılıyorsun. Sevdiklerini koruyorsun sen.
-Hayır koruyamıyorum.
-Ne yani beni sevmiyor musun?
Sorusu beni afallatmıştı.
-Evet, elbette seviyorum.
-O zaman sevdiklerini koruyorsun. Çünkü beni koruyorsun.
Gülümsedim, gülümsedi.
____________________________
-Aaron az yavaş yürür müsün lütfen?
-Adrian 3 saattir buradayız bu de eğitim akademisinde 4 gün demek.
Bunu söylediğimde Adrian bir anda hızlandı.
Kristal akademisine geldiğimizde oradaki yetkili kişilerden birine köyün yerini ve yardım götürmelerini söyledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...