Sinirle yanımdaki ağaca bir yumruk attım. Olmuyor işte olmuyor lanet olası gücümü kullanamıyorum.
"Kevin toprağı es geçelim diğerlerini deneyelim dünden beri uğraşıyorum olmuyor"
"Bak Aaron bir şeyi başaramadığın zaman sinirlenmeyip sabır göstermelisin. Ben sana doğayla bütünleş diyorum sen kalkıp ağaca yumruk atıyorsun. Sen mi anlamıyorsun ben mi anlatamıyorum? Anlamadım gitti!!"
Sonunda Kevin'ı sinirlendirmeyi başarmıştım.Sesi beynimin içinde yankı yapmıştı.
Söylediklerinde haklıydı aslında. Cidden ben etrafımdaki canlıları korumam gerekirken onlara zarar veriyordum.
Az önce vurduğum ağaca baktığımda içim acıdı. Vurduğum yerden ağaç zarar görmüştü. Güç beni değiştiriyordu. Buna izin vermemeliydi.
Gözlerimi kapattım ve kendimi o ağaç olarak düşündüm. Ağaca vurduğum aklıma gelince göğüsümde bir acı hissettim. Acıyla gözlerim dolarken yaptığım şey için kendimden bir kez daha nefret ettim. Her ne kadar hareket edemeseler de onlarda canlıydı. Bizim canımız ne kadar yanıyorsa onların canıda o kadar yanıyordu.
Dudaklarımdan bir anda "özür dilerim" sözleri döküldü.
O sırada göğüsümün acıyan yerinde bir ferahlama oldu. Ferahlama yavaş yavaş bütün vücuduma yayılırken yenilenmiş hissediyordum.
Gözlerimi yavaşça araladım. Karşımdaki ağacın etrafında yeşil ve kahverengi ışıklar uçuşuyordu. Ağaç tamamen iyileşmişti.
Ağaca yaklaşıp gövdesine dokundum.
"Özür dilerim bu gün yaptığım hatayı bir daha yapmayacağıma ve elimden geldiğince sizi koruyacağıma söz veriyorum."
Elimi değdiğim yerden önce yeşil sonra ise kahverengi halkalar bütün ağaca yayıldı. Ağaç diğer ağaçlara göre daha canlı görünüyordu.
"Hey Kevin şimdi ne düşünüyorsun bakalım?"
"Bu yaptığın müthişti fakat genellikle böyle bir güç harcamasından sonra bayılman falan gerekirdi ama sende farklı bir şey oldu."
"Ne oldu?"
"Sen ağacı gücünle iyileştirirken ki bu sırada su elementini de kullandın, ağaç sana güç verdi bu nasıl oldu bilmiyorum ama bir nevi doğa seni kabullendi."
"Su elementini mi kullandım?"
"Evet ağacın üzerindeki tahribat bu şekilde iyileşti."
"Peki ya toprak artık öğrendim mi? Tamam mı?"
"O kadar kolay değil toprak en kapsamlı elementtir. Şu an sadece doğayla bütünleşmeyi öğrendin. Daha önünde çok uzun bir yol var."
"Nasıl yaa daha ne öğrenmem gerekiyor?"
"Mesela bitkileri hızlı büyütme, toprağı yönlendirme, hayvanlarla konuşma ve onlara hükmetmek gibi."
"Hayvanlara hükmetmek mi?"
"Evet"
"Bu nasıl olacak peki?"
"Nasıl doğayla bütünleştiysen hayvanlara da kendini sevdireceksin onların güvenlerini kazanacaksın."
"Bunları en başta söyleyemez miydin?"
"O zaman tadı kaçardı."
Bakın benden söylemesi bu Kevin ölmeden önce herkese kötü espiriler yapıp insanları hayatlarından bezdirmiştir, insanlarda son çare olarak bunu taşa hapsetmişlerdir. Bizim başımıza yeterince bela oldu biraz da gelecek nesillerin başına bela olsun diye. Başka bir açıklama bulamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPAL MÜHRÜ
FantasyBilimden doğan fantastik bir hikaye. Aaron McBrown Çoğumuz dışlanmışızdır. Yada dışlanan insanları görmüşüzdür. Fiziksel görünüş. Düşünce biçimi. Tercihler. Hareketler. Aslında dışlanmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur. Kendini küçük gören insanl...