OPAL MÜHRÜ

31. Bölüm

Duyduğum şeylerle hemen odadan fırladığımda Martin kolumdan tuttu. Ve Seth gereksizce yine araya girdi.

-Öpüşürseniz kusarım.

Martin gözlerini devirip bana döndü.

-Nereye gidiyorsun?

-Geliyorlar demedin mi?

-Dedim ama hemen değil.

-Nasıl yani?

-Seth söyledi. Okuldan oldukça uzaktalarmış.

-O zaman okula girmelerini engelleyelim. İnsanların boş yere panik yapmasına gerek yok.

-Yanlarında 10 kişi daha varmış. Güçlü olduklarını sanmıyoruz ama tehlike arttı. Bu durumda stratejimizi biraz daha değiştirmemiz gerekecek.

-Değişikliğe gerek yok. Bana yardım edecek olanlar hesapta olmayan diğerleriyle ilgilensin. Arada beni kontrol edersiniz.

-Müdüre haber verecek miyiz?

-Sanırım vermemiz gerekiyor.

-O zaman aramızdan biri gitsin.

-Konuşma konusunda pek iyi değilim zaten anlamışsınızdır.

-Tamam Aaron ben giderim.

Martin arkasını dönüp giderken odaya girip kendimi yatağa bıraktım diğerleri de girmişti odaya.

Adrian kapıyı kapattığında oturur pozisyona geldim. Başımı ellerimin arasına aldım.

"Kevin yardımına ihtiyacım var"

"Beni hatırlaman ne hoş Aaron."

"Son zamanlarda fazla meşguldüm."

"Yanlış düşünüyorsun Aaron artık olgunlaşıyorsun. Bana ihtiyacın kalmadığında ben gideceğim."

"Öyle bir şey olmayacak. Zaten ruh halim iyi değil. Sen bana cevap ver yardıma ihtiyacım var."

"Yardıma ihtiyaç duyacağını sanmıyorum gelenler sadece görüntü amaçlı çok güçlü tipler değil. Ama yardım isteyeceğin bir kişi daha yok mu sence?"

Var mıydı? Sanmıyorum. Güvendiğim herkesi çağırmıştım. Kimden bahsediyordu. Sorsam söylemeyeceğini adım gibi biliyordum. Huysuz ihtiyarın tekiydi işte.

O sırada çalışma masasının üzerinde duran kitap dikkatimi çekti. Ayağa kalkıp kitabı elime aldım.

*KURTARICI* İsim dikkatimi çekmişti. Kitabı açtığımda daha da dikkatimi çekti. Kitap benden bahsediyordu.

-Kim getirdi bu kitabı?

-Ben getirdim bebeğim. Senin okuma özrün var bende seni teşvik amaçlı getirdim.

-Acaba senin çene kemiğini söksem yine de konuşabilir misin?

-Beni korkutuyorsun.

-Beni sinirlendiriyorsun.

-Tamam sustum.

Kitabı alıp yatağa tekrar oturdum. Kitabın sayfalarını çevirmeye başladım. Benimle ilgili çok az bilgi vardı. Benimle ilgili en çok yazan şey çok güçlü olmam ve ödemem gereken bedel.

Kendi yapmadığım bir seçim için bedel ödemek zorunda olmam oldukça komikti. Güçler kısmını okurken bir sey dikkatimi çekti. Birleşen elementler sadece ateş ve su değildi.

Bu bilgi işime yarabilirdi. Elementlerin birleşimlerini okumaya başladım. En son okuduğum Ateş ve Suyun birleşimiydi. Asıl gücü panzehir değildi. Asıl gücü ölen bir insanın dağılmış ruhunu toplamasıydı.