Keyifli okumalar 💜 🖤
Yeni bir mesajınız var...
Şaşkınlığımı üzerimden atmadan masanın üzerinde duran telefonu elime aldığım gibi, donup kalmam bir olmuştu. Şaşkındım çünkü kimse bana mesaj göndermezdi . Şaşkındım çünkü mesajı gönderen her kim ise; Korece yazmış ve benim hem yazma, hem de okuma konusunda hala sıkıntılarım vardı. Kurstaki sorumluların ayarlamış olacağı kişi düşüncesiyle emin olmak için sesli mesaj hazırlamaya başladım.
"Kimsiniz, Korece yazma ve okuma konusunda biraz sıkıntılarım var. Lütfen sesli mesajla dönüş yapar mısınız?"
Bir dakika bile geçmeden yeni bir mesaj bildirimi daha gelmişti. "Merhaba. Özür dilerim, benim hatam, bu konu hakkında bilgi vermişti, fakat aklımdan çıkmış."
Ses tonundan bu kadar etkileneceğimi tahmin edemezdim. Acaba amcamın dediği gibi beyaz... Gözlerimi sımsıkı kapatıp başımı hızlıca iki yana salladım. Sadece basit bir etkilenmeydi, kendimi beklenti içerisinden çıkarıp bu nazik beyefendiye hemen cevap vermek için ses kaydına bastım.
"Hiç önemli değil. Eylül ben."
"Young Nam." Fakat bu boğuk ses tonu ister istemez tüm duygularımı harekete geçiyordu.
"Young Nam! Güzel isimmiş, anlamı ne acaba?" diye sorarak dikkatimi dağıtmayı denedim.
"Sonsuza dek..."
"Efendim."
"İsmimin anlamı; Sonsuza dek."
"Aa evet, anlamı da çok güzelmiş. Tanıştığıma memnun oldum Young Nam."
"Ben de, ben de tanıştığıma çok memnun oldum. Umarım yanlış bir zamanda sizi rahatsız etmedim?"
"Yok, hayır burada saat akşam on henüz."
"Sevindim."
İkimizde telefonlar ellerimizde peş peşe hiç ara vermeden mesajlara cevap vermeye başlamıştık. "Ama sizin orada sabaha karşı dört dimi?"
Bu detayı fark etmemle iç sesim harekete geçmişti. Sapık falan mı yoksa?
"Evet."
Saçma düşünce içerisinde iken adamdan bu cevabı alınca gülmeme engel olamadım . Dayanamayacağım, bu soruyu sormam lazım, normal bir insan sabahın dördünde neden mesaj atsın ki, dimi ama?
"Neden bu saatte ayaktasınız? Merak ettim açıkçası." Sanırım ses tonumda ki imayı da mesajla beraber göndermiş oldum. Olsun sapık falansa haddini bilsin.
"Sizin çalıştığınızı bildiğim için uygunsuz bir zamanda rahatsız etmek istemedim." Aldığım cevap karşısında gözlerimi yumarak, dudaklarımı da birbirine bastırıp çenemi havaya kaldırdım. Ah Eylül! Sen adam acaba sapık mı diye art niyetli düşene dur emi, resmen incelik abidesi ile konuşuyorsun, ama yook sen illa altında bir şey arayacaksın. Kıyamam ya benim yüzümden bu saatte kalkmış, bir de hakkında sapık gibilerinden düşüncelere kapıldım.
Koltuğun üzerine çıkıp çömeldim, köşeye sıkıştığım zaman yaptığım saçma bir hareket, fakat beni rahatlatıyordu, bir yandan tırnaklarımı kemirmemek için uğraşırken bir yandan da mesajına cevap vermeye çalışıyordum, tam bir aptaldım. "Çok düşüncelisiniz, asıl benim size ayak uydurmam gerekir. Pratik yapmam için siz bana yardımcı oluyorsunuz. Utandım gerçekten." Sanırım bu iyi bir mesaj olmuştu. Gerçi adam onun hakkında düşündüklerimi nereden bilecek ki? Ama olsun, bu yaptığı inceliklerin karşılığında böyle bir cevap vermem en doğrusuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Şifacı
Fantasy# 3- Fantastik # 1- Güney Kore # 1- Mistik # 1- Melek # 1- Şifacı # 1- Şifa # 1-Cadı # 1- Doğaüstü # 1- Book # 1- Romans💜 Melez Şifacı Duyduğu fısıltılar, rüyaları ve görüleri yüzünden akıl hastanesine gitmekten kurtulmuştu belki, ama ya sonras...