♠️21♠️ (Uriel)

3.2K 556 77
                                    

Keyifli okumalar 🖤

Bir Ay Sonra...

Odamın kapısında durup; "Eylül kızım, bugünlük bu kadar çalışma yeter bence. Amcanın da dediği gibi çalışırken kendini kaptırıyorsun." diyen Bay Kim'e gülümseyerek; "Elimde değil efendim." diye cevap verdim.

"Altı aylık göstermen gereken performansı bir ay içinde gösterdin, sana ev ayarlamaları için talimat verdim." bu söylediğine istemsizce gözlerimi büyüterek; "Ama efendim."diye her ne kadar itiraz etmek istesem de; "Aması falan yok!" diyerek Bay Kim sözümü kesmiş yanıma kadar gelince ben de ayağa kalkmıştım. 

Amcam kadar olmasa da en içten gülümsemesiyle; "Anlaşma gereği bizim tarafımızdan onay geldiği zaman ev ayarlanacaktı zaten, senden gayet memnunuz, otelde kalmana gerek yok artık." deyince mutlu oldum. Ama bu durum beni yine de rahatsız ettiği için; "Çok erken bir karar verdiğinizi düşünmüyor musunuz?" diye bir soru yönelttim.

"Hiçte bile, Kaan bey ile de görüştük zaten. İki hafta sonra yeni evinde olursun." Ah amcam da işin içine girip konuyu kararlaştırmışlar zaten, bu durumda bana söz hakkı bile düşmediği için biraz buruk bir gülümsemeyle; "Siz nasıl uygun görürseniz." dedim ve devam ettim. "Yalnız sizden bir ricam olacak."

"Tabi ne istersen."

"Lütfen lüks bir yer olmasın."

Böyle bir cevabı beklemeyen Bay Kim şaşkınlığını gizleme gereği duymadan, "Neden?" diye sordu.

Derin bir nefes ciğerlerime gönderdikten sonra sebebini açıklamaya başladım. "Kendimi evimde gibi hissedip rahat etmemi istiyorsanız eğer lüks bir ev olmaması tercihim, diğer türlü kendimi rahatsız hissederim."

Amcamın gözlerinde gördüğüm seninle gurur duyuyorum bakışlarının bir benzerini bana armağan edip, "Tamam, o zaman sen nasıl istersen kızım. Artık gidip dinlen lütfen." demesinin üzerine sevinç çığlıklarımı içimde gizleyerek; "Peki efendim, teşekkür ederim, iyi akşamlar." deyip resmi bir cevap vermeyi tercih ettim. 

Bay Kim gitmek için kapıya doğru yürürken bir şey unutmuş gibi aniden arkasına döndü ve; "Aa unutmadan yarın akşam ki partiye geliyorsun dimi, eşimde mutlaka gelmeni istiyor."

Birkaç saniyelik süren kaşlarımın çatılmasının peşine direk olarak bilmediğim için; "Hangi partiye?" diye sordum.

Haberimin olmamasına şaşıran Bay Kim; "Senin haberin yok mu? Jung Woo için 30. yaş doğum günü partisi veriyoruz."

Duymayı en son bile istemeyeceğim ismi kulaklarım duyduğu için yüzümü ekşitmiş ve aklıma gelen ilk yalanı sunmaktan çekinmemiştim. Normalde yalan söylemekten ve söylenmesinden nefret ederdim. Ama söz konusu onunla aynı ortamda nefes almamak ise her türlü yalanı söyleyebilirdim. "Şey, aslında benim yarın akşam önemli bir işim vardı."deyip tam yalanın devamını getirecektim ki, Bay Kim elini kaldırarak beni susturdu.

"Devamını getirme, gelmek istemediğin için bahane ürettiğini görebiliyorum, Jung Woo ile aranızda ne var bilmiyorum ama, bu buzları eritmek için iyi bir fırsat bence, bizi de kırmak istemezsin tabii, değil mi?" 

Bay Kim'e söylediğim ilk yalanda yakayı ele vermiştim ve biraz utanmıştım bu yüzden bakışlarımı yere sabitleyip; "Haklısınız!" dedim sesim içime kaçmış gibi. 

"Young Nam da katılırsa çok sevinirim."

Kaçamak bakışlarla, "Kendisine iletirim." deyip başımı salladım.

Odamdan çıktığı gibi koca bir of çekip koltuğa bıraktım kendimi. Oysa ki son bir ay ne kadar güzel geçmişti. Sessiz, sakin, olaysız, şimdi bu partide nereden çıktı ya?  Young'un dizi çekimleri, benim yoğun çalışmam derken zaten doğru düzgün görüşemiyorduk, bir de bu çıkmıştı.  Ellerimle yüzümü sıvazladıktan sonra hemen telefona sarıldım. Bu durumda yapılacak en iyi çözüm imdat çağrısıydı.

Melez ŞifacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin