♠️35♠️(Küçüğüm! Gabriel)

684 92 156
                                    

Keyifli Okumalar 🖤


Hayat her zaman mükemmel değildir. Her zaman sorun çıkma olasılığı vardır. Problemler ise hayatın sonu değildir. Yeni ve farklı bir hayatın başlangıcıdır..!

"Kararını ver!" dedi öfkeli nefesi yüzümü yalarken. Delici bakışları çehremi isabet almıştı.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Nasıl bir çıkar yolu izlemem lazımdı, beynim durmuş gibiydi resmen. Bu yüzden kendime kısa süreli sitem ettim. Benden bir cevap bekliyordu. Elim hala yaraya tampon yapmaya devam ederken yavaşça gözlerimi kapattım. Bir anlığına dahi olsa kendimi bu andan soyutlamaya çalıştım.

Ben Melez Şifacı'ydım. Anılarımda boşluklar olsa dahi, benliğim ve bedenim ne yapması gerektiğini biliyordu. Onlar, özümde kim olduğunu biliyorlardı... Ve artık ben de biliyordum!

Yavaşça gözlerimi açarken dudaklarımda manidar bir gülümseme peydah oldu. En sert tınımı sesime iliştirerek, "Sakın! Sakın benim damarıma basma!" diyerek adeta kükremiştim.

Değişen davranışlarım karşısında şaşkınlıktan gözleri büyüdü. Fakat çok sürmeden kendini toparlayıp, "Gereksiz cesaretini sergilemekten korkmuyorsun demek!" dedi benimle alay edercesine.

İşin aslı ne yapmaya çalıştığımın ben de tam olarak farkında değildim. Ji'nin amcama yardım edebilmesi için sadece zaman kazanmaya çalışıyordum.

Amcamın giderek morarmaya yüz tutmuş çehresini incelerken yüzümün nasıl bir hal aldığını tahmin bile edemiyordum. Kalbim, küçük bir kuşun çırpınışları gibi atıyordu. Acı içinde kıvranırken Ji'nin bir an önce gelmesi için dua etmeye başladım.

"YETER" diye bağırmasıyla anlık irkilip öfke dolu bakışlarımı ona çevirdim. "Ben cehennemin iblisi Meriyah, seninle oyun oynamaya gelmedim buraya!"

"Ne için geldiğin umurumda bile değil. Geldiğin yere geri dön iblis!" emredercesine kelimeler dudaklarımdan dökülmüştü.

Gözlerini büyüterek, "Sen...sen bana emir veremezsin!" dedi ikilem içerisinde. Sen tonundan kırılmalar yaşadığı belli oluyordu.

Ondan korkmuyordum. Asıl korktuğum kendi enerjimi kontrol edememekti. Elimi yaranın üstünden çekemiyordum. Yoksa kanaması daha artar ve bu amcam için hiç iyi olmazdı! Ama, enerjimi toparlayıp karşı koyabilmem için iki elime de ihtiyacım vardı!

Lanet olsun!

Delici bakışlarımı yüzüne sabitledim ve öfkemin arşa tırmandığını belli eden sesimle, "Ait olduğun yere geri dön iblis!" dedim tekrardan.

Birden geriye doğru sendelledi. Sanki ses tonumda onu iten bir enerji dalgası var gibiydi. Beklemediği bu anlık durum karşısında şaşkınlığını gizlemeyerek, "Kes sesini!" diye bağırdı bana.

Panik olmaya başlamıştı ve bu bizim için iyi bir şeydi! Fakat, ben bunu nasıl yapabilmiştim?

Bir dakika!

Eğer sadece sesimdeki enerji ve emirle ona müdahale edebiliyorsam, bu demektir ki iki elimi de kullanmama gerek yok! Ama bu nasıl mümkün olur?

Melez ŞifacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin