Keyifli Okumalar 🖤
Yılın ilk karı benim kanımla kırmızıya bürünmüştü. Kolum başımın altında yan bir şekilde acı içinde yatmaya devam ediyordum.
Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı. Kesik kesik içime çekmeye çalıştığım hava artık ciğerlerime yetersiz geliyordu.
Kar taneleri... Ağır ağır önüme düşen muhteşem oluşumlar kanımla birleştirdiğinde renk değiştiriyorlardı. O lanet renge bürünmeleri beni elimde olmadan hüzünlendirmişti. Onlar beyaz kalmalıydı hâlbuki. Saf ve temizdi onlar.
Nefes almak gittikçe zorlaştığında istemsizce öksürdüm. Zorla dönerek sırt üstü yatmaya başladığım an açık tutmaya çalıştığım gözlerim gökyüzünün maviliği ile daha da kısıldı. Sanırım bu defa gerçekten sona gelmiştim. Çünkü bana saldırmaya çalışan bir varlık yoktu bu sefer. Şimdiki düşmanım kendimdim. Vücudum bana savaş açmış gibiydi. Derimin yırtıldığını hissettiğimde acı vaveyla dudaklarımda can buldu.
Tanrım, bu acıya gerçekten de katlanılması çok zordu.
Titreyerek kolumu görüş açıma getirdiğimde yırtılmadan kaynaklı kanın montumdan dışarı süzüldüğünü gördüm ve gözlerimi sımsıkı yumdum.
Bana neler oluyordu? En önemlisi bana yardım edebilecek kimse yoktu ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bu acıyla ve bu yaralarla nasıl baş edeceğimi gerçekten de bilmiyordum. Bu zamana kadar böyle zor bir duruma düşmemiştim. Çevremde bana zarar vermeye çalışan varlıklar, benden yardım isteyen ruhlar vardı, ama vücudum da böyle yırtıklar oluşmamıştı. İlk defa gerçekten kendimi çaresiz hissediyordum.
Gözümden bir damla yaş yanağımdan süzülüp kara karıştığında kuvvetli bir çığlık daha attım. Artık bu acıya dayanamıyordum. Gücüm tükenmek üzereydi.
Vücudumda tekrar bir yırtılma daha meydana geldiğinde iki büklüm olarak bütün alanı inletecek bir çığlık daha attım. Sırtım tekrar yerle buluştuğu an bedenimde kontrol edemediğim titremeler meydana geldi ve her yer kararmaya başladı. Artık gözlerimi açık tutmak imkânsızdı. Bedenimde meydana gelen bu depremler beni yıkmayı başarmıştı. Enkaz altındaydım artık. Kendi enkazımın altındaydım.
Birkaç kere kesik kesik nefes almaya çalıştım ve yersiz bir çaba olduğu için bıraktım. Çırpınmamın bir anlamı yoktu. Bu dünyadaki görevim yarım kalmıştı ve bunun hüznü ile göremesem dahi bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. Ardından yavaş yavaş kapanmaya can atan göz kapaklarımı gözlerime örttüm.
Can ver ruhum ve ışığına kavuş...
Ji Chan Yoo'dan:
Onu karlar içinde gördüğümde zaman benim için zaman durmuştu. Yaşadığımız tüm anılar bir bir gözümün önüne gelirken bir damla yaşın yanağımdan süzülmesiyle irkilerek kendime geldim ve koşarak yanına ulaştım.
Her yer kanlar içerisindeydi. Kırmızı bir gölün içinde yatıyordu sanki. Vücudundan kanlar akmaya devam ediyordu ve o nefes alamıyordu!
Nefes almıyordu!
Bir dakika, bir dakika bu olamaz mümkün değil! Eylül nefes almayı bırakamaz! Hayır, hayır!
Dizlerimin üzerine çuval misali bedenimi bıraktım ve titreyen elimi kaldırarak boynuna götürdüm. İki parmağımı şah damarına bastırdığımda acı içinde gözlerimi kapattım.
Sevgiyle atan atışları hissedemiyordum artık. Onu kaybetmiştim. Zamanında gelemedim ve onu koruyamadım.
Başımı gökyüzüne kaldırıp boğazım yırtılana kadar bağırdım. Bağrışıma kuşlar uçmaya başlamıştı. Sesimi Eylül'e duyurmak için gökyüzüne uçuyorlardı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Şifacı
Fantasy# 3- Fantastik # 1- Güney Kore # 1- Mistik # 1- Melek # 1- Şifacı # 1- Şifa # 1-Cadı # 1- Doğaüstü # 1- Book # 1- Romans💜 Melez Şifacı Duyduğu fısıltılar, rüyaları ve görüleri yüzünden akıl hastanesine gitmekten kurtulmuştu belki, ama ya sonras...