Keyifli okumalar 🖤
Beni kucağına alıp yatağa kadar taşıdı ve yatağa bıraktığı sırada bir cesaret kollarımı boynuna dolayıp kendime doğru çektim. Şu an yüzü yüzüme çok yakındı. Alkol hala damarlarımda gezmeye devam ettiği için, yaptığım şeyin ne kadar saçma olduğunu fark etsem bile kendime engel olamıyordum.
Ve; "Gerçekten beni öptüğünde bir şey hissetmez misin?" diye sormamam gereken soruyu sormuştum.
Kollarımdan kurtulma çapasını bırakıp sadece, ama sadece gözlerimin içine bakmaya başladı. Ve ben yine nefes almayı unutmuştum. Gözlerinin içinde kendimi görebiliyordum. Öylece bekledi ve; "Ufaklık sen hala sarhoşsun." deyip tekrardan kollarımdan kurtulmaya çalıştı. Fakat, onu sımsıkı tuttuğum için şu anlık bu isteğini eyleme dökemiyordu. Aslında gerçekten istemiş olsa her türlü kurtulabilirdi, ama beni incitmek istemiyordu, biliyorum...
Hafif bir açıyla başımı kaldırdım, yavaş yavaş dudaklarına doğru yaklaşmaya başladım. Ellerim boynunu kelepçe misali sarmış yatakta uzanıyordum, o da kollarını iki yana açarak ellerini dayamış olduğu yataktan destek alıyordu. İstemsiz olarak bakışlarım dudaklarına kaysa da tekrar harelerine odaklanabilmiştim. Young ise; gözlerini dahi kırpmadan sadece beni izlemeyi tercih ediyordu. Çehresinde bir mimik dahi hareket etmiyor, nefes alış verişlerini dahi duyumsayamıyordum, ama bu yapacağım şey için bana engel teşkil etmiyordu. Artık sınırlarımı aşmıştım, sınır çizgisi bu gecelik yoktu benim için. İçimi kemiren bu sorunun cevabını almalı, dahası hissetmeliydim.
İkimizden biri konuşsa dudaklarımız birbirine değecek noktaya gelince durdum! Gözlerinin en derinlerinde bir şeyler bulmaya çalıştım, fakat zihin dediğimiz, düşünce dediğimiz hiçbir şey ben de aktif değildi şu an. Bu yüzden yavaşça kirpiklerim ile gözlerimi örttüm ve dudağımı dudağına bastırdım.
Kalbim ritmini şaşırmış, göğüs kafesim dar geliyordu artık. Ellerim boynunda olduğu için, bunu hiç beklemediğini gerilen damarlarından ve kaslarından hissedebiliyordum. Hala aynı pozisyonda üzerime düşmemek için iki eliyle yataktan destek almaya devam ediyordu. Yapmış olduğum şeyden mi yoksa heyecanlandığım için mi bilmiyorum, yüzüm yanmaya başlamış, açmak istesem bile gözlerimi açamaz hale gelmiştim.
Kendimi bıraktım, iç savaşa bir son verdim...Bu gecelik duygularımla hareket edecektim...Rüzgarın yaprakları savurduğu gibi bu duygunun beni istediği yere götürmesine izin verecektim. Sonunda ya güzel bir bahçede duracaktım, ya da karanlığın en kuytu köşesinde...İkisine de razıydım...Bu gece ben, ben olmayacaktım...
Yavaşça üst dudağını dudaklarımın arasına aldım. Bu ben değildim biliyorum. Hala hiçbir tepki vermeden öylece bekliyordu, cesaretimi toparlayıp gözlerimi açamadığım için, onun da gözleri kapalı mıydı bilmiyorum, ama deli gibi yüzünün aldığı şekli merak ediyordum.
Üst dudağına hafif bir baskı uyguladıktan sonra, alt dudağını dudaklarımın arasına aldığım an, dudaklarında ki hareketliliği hissettim ve o da benim üst dudağımı dudaklarının arasına alarak bana karşılık vermeye başladı. Bir eli hala yataktan destek alırken diğer elini yavaşça yanağıma koydu. Öpüşleri yavaş ve hafifti, sanki narin bir çiçekmişim veya kırılacak bir eşya gibi dudakları nazikçe dudaklarımla ahenkle dans ediyordu.
Boynundaki ellerim çözülmüş, bir elim aynı onun gibi yanağında, diğer elim kalbinin tam üzerinde durmuştu. Bu hareketimden sonra öpüşleri yavaş, ama daha tutkulu bir hal almaya başlayınca duygularımın bağı iyice çözüldü. Kalbinin ritmini daha önce böyle hissetmemiştim, onun bu ürkek kuş gibi atışları benim daha da heyecanlanmama sebebiyet veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Şifacı
Fantasy# 3- Fantastik # 1- Güney Kore # 1- Mistik # 1- Melek # 1- Şifacı # 1- Şifa # 1-Cadı # 1- Doğaüstü # 1- Book # 1- Romans💜 Melez Şifacı Duyduğu fısıltılar, rüyaları ve görüleri yüzünden akıl hastanesine gitmekten kurtulmuştu belki, ama ya sonras...