♠️11♠️ (Melezlerin Karşılaşması)

8.7K 878 343
                                    

Hayalet okuyucularım sizler de artık beğeni & yorum yapmaya başlarsanız çok sevineceğim. 😊

Keyifli okumalar 💜 🖤


Bir ay boyunca neredeyse her gün Young Nam ile konuşur olmuştum. O aradığı rahatlığı ve huzuru bulmuştu. Ben de, onun sayesinde Korece konuşmayı daha da geliştirmiş ve Kore kültürü hakkında bilmediklerimi öğrenmiştim.

Bu sabah biraz huzursuz yatağımdan kalktım ve banyoya gidip rutin işlerimi hallettikten sonra, her zaman ki gibi kahvemi yapmak için mutfağa geçtim. Pazar günü olmasına rağmen nedense uyumamıştım bir türlü.

Tam kahve kavanozuna uzanmıştım ki birden göğsüm sıkışmaya başladı, bir yumru misali içim sıkılıyor ve nefes almakta güçlü çekiyordum. Destek almak için bir elimi tezgâhın üzerine koyup diğer elimle de göğsümü tutmaya başladım.

'Neler oluyor bana' diye düşünürken birden tüylerimi ürperten o sesi duydum.

"Nereye kadar kaçabileceğini zannediyorsun?"

"S-sen de kimsin? K-kim var orada?" Kelimeleri kekelemeden söylemek istesem bile mümkün olmuyordu, çünkü her zaman göremediğim şeylerden daha çok korkmuşumdur.

"Bizim kim olduğumuzu gayet iyi biliyorsun." Bunu söylerken alaycı sesi kulaklarımı tırmalamıştı.

"Kimsin, çık ortaya!" Bir yandan deli gibi bağırıp bir yanda da kendi etrafımda dönerek bir şeyler görmeye çalışıyordum. Ama gördüğüm tek şey mutfağımda ki boşluktu.

Sonra ince tiz bir kadın sesi duyuldu;

"Bizi bu kadar görmeyi çok istediğini bilseydik daha önce gelirdik melezcik." Bir dakika o bana biraz önce melezcik mi dedi? Şimdi beni kızdırmayı başarmışlardı işte.

"Sen de kimsin be? Hem sen kim oluyorsun da bana bu şekilde hitap ediyorsun? Çık karşıma!" diye bağırdım. Bir şey göremesem de sesin geldiği yöne doğru bakarken alay edercesine bir ses tonunda, "Aa bu şekilde bağırma, ama korkarım ben." dedi ve akabinde sesini ciddileştirerek "Hazır mısın beni görmeye melezcik?" diye sordu. Ardından çok geçmeden yavaş yavaş bir siluet gözümün önünde belirmeye başladı.

Görüntü karşısında ne yapacağımı bilememiştim. Çünkü bu, bu nasıl bir yaratıktı böyle?

Bembeyaz bir tene sahipti, dudakları siyaha yakın kırmızı ve gözleri, o gözlere bakmak bile istemiyordum. Yılan gözü gibi sadece siyah bir çizgisi vardı ve beyazları ise komple kırmızıydı, aynı kan kırmızı gibi. Üzerindeki siyah uzun elbisenin etekleri ateşle dans ediyordu adeta.

"Ne o melezcik? Korktun mu?" dedi ve başını arkaya eğip, kulaklarımı çınlatan bir kahkaha attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne o melezcik? Korktun mu?" dedi ve başını arkaya eğip, kulaklarımı çınlatan bir kahkaha attı.

Kaşlarımı istemsizce çatarak, "S-Sen de nesin böyle?" diye sordum. Böyle durumlarda sesim benden hep bağımsız olmuştur, ne kadar güçlü görünmeye çalışsam da soruyu sorarken sesim titremişti.

Melez ŞifacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin