♠️6♠️ (Gizli Duygular)

9.5K 943 394
                                    

Keyifli okumalar 💜🖤

Kitabımı okurken birden bedenimde bir dalgalanma hissetmemle okumayı yarım bırakmıştım. Aradan geçen birkaç dakika içerisinde kendime gelip okumaya devam edeceğim sırada, telefonumun çalmasıyla kaldığım yeri işaretledim. Kitabımı sehpanın üzerine bırakırken, telefonumu elime alıp arayana bakmadan hemen cevapladım.

"Alo."

"Kızım."

"Anne?" Bir anda aklımdaki her şey silinirken telefondaki ses geriye sadece nefret ve özlem bırakmıştı...

"Nasılsın kızım?" Sesi titreyerek çıkıyordu.

Ben ise onun titrek sesine karşılık, ruhsuz ve duygudan yoksun bir cevap vermekten çekinmemiştim, "İyim, ya sen?"

"Okul bitti, çalıştığın yerden de ayrıldın, eve dönmeyi düşünmüyor musun?" diye bir umut sorduğu sorusuna,

"Evet, aynen dediğin gibi oldu, ama ben burada çok iyiyim." diye sert bir cevap verdim. Farkındayım karşımdaki annem, fakat bana yaşattıklarını bir türlü unutamıyordum.

Ne demek istediğimi anlasa bile kısık sesiyle "Yani?" diyebilmişti sadece.

İstemsizce sesimi yükseltmiştim, "Yani gelmeyi düşünmüyorum!"

Ağlamaklı sesiyle sorularını sormaya devam etse de, "Bize neden bunu yapıyorsun?"

Aslında konuşmaya devam etmesinin kötü bir fikir olduğunu şimdi anlayacaktı. "Ben mi? Benim size yaptığım bir şey yok, asıl siz bana yaptınız. Üniversiteye gireceğim zaman babamla ayrılmak istediniz ben istemediğim halde, sen ağabeyimle kardeşimi dinledin, hayatı mahvolan tek kişi ben oldum. Sizin yüzünüzden 3 sene geç başladım üniversiteye ve kalkmış bana; bize bunu neden yapıyorsun diye sorabiliyor musun bir de? İnanamıyorum sana." nefret dolu tüm cümleler dudaklarımın arasından dökülüvermişti...

Ağladığını belli etmemek için çabaladığı her halinden belliydi, ama sesi onu ifşa ediyordu, yine de konuşmaya devam etmekten vazgeçmemişti, "Canım özür dilerim, lütfen böyle söyleme, biz senin aileniz buraya gelsen, her şeyi telafi edebiliriz."

"Telafi mi?" derken sesim alay edermişçesine çıkmıştı.

"Evet, neden olmasın?"

"Kapatıyorum siz mutlu hayatınızda bensiz yaşamaya devam edin!"

"Kızz..."

Cümlesini tamamlamasına bile izin vermeden telefonu suratına kapatmıştım.

Hahhh inanamıyorum ya!

Sinirden elim ayağım titremeye başlamıştı. Bana dediklerine bak, telafi edebilirmiş. Şaka mısınız, sırayla gelin nasıl bir gün bu böyle yaa? Onlar yüzünden 21 yaşımda üniversiteye başlamış, İngilizce sınavından sürekli kaldığım için 6 sene de okulu bitirip, 27 yaşımda mezun olmuştum, fakat tek konuşabildiğim dil Türkçe, ben bunları telafi edemedim siz hayatımı mahvetmişken neyin telafisinden bahsediyorsunuz ki?

Boş versenize...

Ruhları ve tuhaf rüyaları görmeye başladığım zaman bana inanmayarak, hatta beni tımarhaneye bile kapatmayı düşündükleri zaman beni kaybetmişlerdi zaten.

Tımarhaneye kapatıldım mı peki? Tabii ki hayır!

Lise dönemlerime geri dönersek;

Her çocuk gibi ben de ruhları gördüğümde koşarak anneme anlamıştım, aldığım cevap ise; 'çok fazla film izliyorsun Eylül.' olmuştu. Kâbuslar yüzünden sürekli çığlık atarak uyanıyordum, o zaman bile beni dinlemek yerine, 'Artık sana televizyon izlemeyi yasaklayacağız!' şeklinde minik tehditlerini savuruyorlardı.

Melez ŞifacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin