♠️20♠️ (Açığa çıkmak isteyen güç!)

4.7K 568 89
                                    

Keyifli okumalar 🖤

Zaman sanki yaramaz bir çocuğun elindeki oyuncak gibiydi bazen.

Durmasını istediğimiz an hızlı bir şekilde akıp giden, hemen geçmesini istediğimiz de ise ağır adımlarla ilerleyen.

Aslında ne zaman kavramı bir çocuğun elindeydi, ne çok hızlı ne de çok yavaş ilerliyordu. Olması gerektiği gibiydi, tik tak, tik tak...

Şirketteki yemeklere bir türlü alışamadığımdan öğlen arasında dışarı çıkma kararı almıştım. Buraya geldiğimde yaptığım araştırmalarda balık keki diye bir yemek çeşidi dikkatimi çekmişti ve gerçekten tadını çok merek ediyordum. O yüzden kimseye yer sormadan kalabalığın arasına karıştım ve ayaklarım beni nereye götürürse oraya gitmeye karar verdim.

Ara sokaklarda yavaş yavaş ilerlerken bazı yemeklerden gözümü alamazken bazıları ise boş olan midem de öğürme isteği uyandırmıştı. O yemekleri asla yemeyeceğimi adım gibi biliyordum, ama görüntülerine nasıl alışırdım onu hiç bilmiyorum işte.

Birkaç tane daha seyyar satıcıyı geçince resimlerde gördüğüme benzer şeyin balık keki olduğunu düşündüm ve hemen tezgaha yanaşıp emin olmak için;

"Balık keki değil mi?" diye sordum mahçup bir şekilde. Tezgahtaki amca çok tatlı ve güler yüzlü bir insandı, başıyla beni onaylayınca; "Bir tane balık keki lütfen!" dedim.

Benimle aynı anda bir kişi daha heyecanla, "Bir tane balık keki lütfen!"deyip ardından, "Aa pardon önce siz." Deyince dönüp bakma isteği duydum ve aynı anda birbirimize şaşkın bakışlarla; "Siz?" diye tepki verdik sorarcasına. Geçen gün şirketin önünde bana çarpan kişiyle burada karşılaşacağımı hiç tahmin etmezdim açıkçası.

"Bu ne tesadüf yine karşılaştık. Balık keki sevdiğinizi bilmiyordum."

Söyleyip söylememe konusunda önce kararsız kalsam da dudaklarımı birbirine bastırıp ardından; "Öncelikle tesadüf diye bir şey yoktur!" dedim birkaç saniye sonrada sanki öyle bir şey dememiş gibi yüzümde gülümsemem ile; "Ben de bilmiyorum, ilk defa deneyeceğim." diye devam ettim.

Ji Chan söylediklerime sadece kaşlarını çatarak cevap vermişti, belki de ne dediğimi anlamamıştır deyip çok üstünde durmadım ben de ve o sırada; Ajusshi; "Balık kekleriniz." diyerek bize doğru uzattı yiyecekleri.

Ajusshi; tanımadığınız veya sizden yaşça büyük kişilere amca anlamında kullanabileceğiniz bir tabirdir. Umarım arada Ajumma ile karıştırmam diye içten içe düşünüp gülümserken buldum kendimi bir anda. Bu fırsattan istifade Ji Chan'de aldıklarımızın parasını Ajusshiye uzatmıştı.

Hemen araya girerek; "Olmaz, kabul edemem buradan alır mısınız?"deyip bende elimdeki parayı uzattım.

"Dün size çarpmanın özrü olarak kabul edin lütfen... Lütfen." diye gözlerimin içine bakmaya başlayınca istemeye istemeye kabul etmiş oldum ben de.

"Peki. Teşekkür ederim." deyip balık kekimi elime aldım."Buralarda çalışıyorsunuz sanırım ikinci kere karşılaştığımıza göre?" diye bir soru yönelttim.

Kaçamak bir bakışın ardından; "Öyle de denebilir, sanırım siz de buralarda çalışıyorsunuz?"

"Evet, şirketim buraya çok yakın."

"Anladım." dedikten sonra elini ensesine götürüp saçlarını karıştırırken, çekingen bir ses tonuyla; "Umarım rahatsız etmiyorum sizi?" diye bir soru daha yöneltti.

Melez ŞifacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin