Keyifli okumalar...
Bölüm şarkısı: Justin Timberlake - TKO
Bölüm 15: "İmza"
Hırs benim için en büyük tehlikeydi. Hırs
benim en zayıf tarafımdı. Beni içten içe yiyor, asla yapmam dediğim şeylerin koynuna atıyordu. Hırs, benim içimde büyüttüğüm düşmandı. Onun tavırlarından besleniyor, yine ona karşı doluyordu. İskender Boğazkesen kendisine doğrultulan silahın şarjörünü kendi dolduruyordu.Elimdeki silahı masaya bıraktım. Koray'ın bakışları üzerimdeydi. İlerleyip masanın karşısındaki duvara yaslanmış koltuğu oturdum. Yüzüm ellerim arasına düşerken gözlerimi kapattım. Hiç iyi hissetmiyordum. Olay akışından fark etmesem de sırtım ve karnım çok fena ağrıyordu. Başım çatlıyordu ve kalkanlarımı indirdiğim an bittiğim andı. Yıkık olup da dipdiri durmaya çalışmak çok ama çok zordu.
"Bir şeyler yemek ister misin?" dedi Koray. Yüzümü ellerim arasından kaldırıp ona baktım. Elleri ceplerinde, nasıl tepki vermesi gerektiğinden kararsız bana bakıyordu.
"Hayır. Sadece... bana kas gevşetici krem aldırabilir misin? Bir de kalacak bir yer bulmam lazım." Gülümsedi.
"Kalacak yer kolay. Burası bir otel." Başımı salladım. "Salih!" Dışarıdaki izbandutlardan biri içeri girdi. Sanırım bu daha kısa ama daha yapılı olandı. "Nefes'e kas gevşetici krem alın. Bir de yanınızda bir kadın götürüp Nefes'in üzerine uygun bir şeyler de alın." Adama sadece başıyla onu onaylayıp çıktığında eğilip ayağımdaki botları çıkarttım ve onun tam karşısında durdum. Gözleri büyük bir hızda dolanıyordu yüzümde.
"Sana güvenip odama gitmek istiyorum. Ben İskender'den tam olarak kurtulmasam bile mutlaka bir ara kaçıp olası bir ihanetin bedelini ödetirim. İstemiyorsan beni hiç uğraştırma." Koray hemen elini kaldırıp karşı çıktı.
"Hayır, tabi ki istiyorum. Lütfen sen dinlenmene bak. Gel sana odanı göstereyim." Botlarımı elime alıp çoraplarımla onun peşine düştüm. Benim yerimi söylese dahi İskender'in bana bir şey yapmayacağını biliyordum. Bu bir hamle değildi çünkü. Henüz...
Burası bir iş yeriyle evin birleşimi gibiydi. Koray henüz evli olmadığından burada kalkmakta bir sakınca görmüyordu. Otelin en üst katında kendi zevklerine göre dekore ettiği bir kral dairesinde kalıyordu. Beni de hemen yanındaki odaya yerleştirdi. Ona teşekkür edip içeri girme çabalarını bloke ettikten sonra kapıyı yüzüne çarptım.
Kendimi o devasa yatağa atıp gözlerimi kapadım. Ona çok sinirliydim. Hem de çok... Gidip benim en nefret ettiğim, hatta kendi en nefret ettiği insanla iş birliği yapmıştı. Üstelik ben her şeye rağmen o kaltağa karşı onun yanında dururken. Tamam, yaptığım şeyin büyüklüğünün farkındaydım ama bunu kendi çabalarımla yapmıştım. Karşılığını kendi vermeliydi. Üstelik o kadın benim en değer verdiğim insanı kaçırmıştı!
Krem ve kıyafetler geldikten sonra banyoya girdim. Her yeri polis gözüyle kontrol ettim, kamera olmadığına kanaat getirip duşa kabine girdim. Hızlıca banyomu yapıp keremimi sürdün, yine banyoda üzerimi giyindim. Hamleyi hemen başlatmak istiyordum. Hiç gecikmemeliydi. İskender hakkında çok bilgi vermeyi düşünmüyordum. Ne de olsa dönüşüm yine ona olacaktı. Ancak Koray'ın aklına girmek benim için kolay olabilirdi diye düşünüyordum. Bunu kullanarak İskender hakkında sakladığı delillerin yerini öğrenmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-
ActionDelilik bulaşıcıdır, dengenizi bozabilir. Bir adam vardı. Önce ruhumda, sonra tenimde Bir yangın başlattı. Bir adam vardı. Namlusu alnımda, Dudakları dudaklarımda. Bir adam vardı. Ellerini kana buladı. Aynı ellerle saçlarımı okşadı O adam var ya, ...