Bölüm 31: İKİ DELİ

12.8K 914 170
                                    

Keyifli okumalar...

Bölüm şarkısı: I'm gonna show you crayz

Bölüm 31: "İki Deli"

İskender Boğazkesen.

Ruhunu bir sigara gibi söndüren adam... Annesini izlerini kazıyamadığı için kendini yakan adam... İntikamın boynuna geçirdiği tasmayla acının kapısında yaşardı. Hissetmez, hissettirirdi. Fakat bir şeylerin farkına varmaya başlamıştı. Çünkü hissediyordu. Hissettiren birileri vardı.

Uzandığı yerde doğruldu. Dün geceden dağılan saçlarına elini attı ve biraz daha dağıttı. Omuzlarında asılı kalan battaniye kucağına düşüp çıplak üstünü gözler önüne sermişti. Göz alıcı görünüyordu. Gözleri yanında yatan kadında durdu. Onun aksine uykucu biriydi. Saat dokuz on gibi kalkardı genelde. İskender ise şimdi olduğu gibi beş sularında... Ama uyuyamadan kalkardı.

Sarı saçları omuzlarından sırtına dökülüyor, oradan yastığa akıyordu. En son kestiğinden bu yana çok uzamıştı. Yeniden kesebilirdi İskender, tabi sarışını isterse. Artık onu istediği gibi sahiplenebilirdi. Ne de olsa oyun adı altında Nefes'i kendine karşı sınırlandırmıştı. Üzerindeki uzun kazak normalde dizlerine kadar gelirken dağınık yatışının eseri olarak neredeyse kasığına kadar toplanmıştı. Nefes kesici görünüyordu. İskender elini kaldırıp diz kapağından başlayarak kazağın açık bıraktığı noktaya kadar parmağını gezdirdi. Ondan etkilenmemek elde değildi.

Derin bir nefes verip ayağa kalktı. Ayağındaki siyah kot kırışmıştı. Günlerdir, Nefes'e araba çarptığı günden beri, aynı pantolonla duruyordu. Yine de bu onu gölgeleyemiyordu. Çıplak ayakları parkede izler bırakırken ortadaki sehpanın üzerinden sigara paketini aldı. Uyanır uyanmaz sigara içmek adeti değildi ama yaktırıyordu. İlerleyip camı açtı. Pervazın önüne oturdu ve sigarayı dudakları arasına yerleştirdi. Rusya'nın soğuğu derisini yakarken gözlerini kapatıp dumanı içine çekti.

Dün yaptıkları şeyi düşünüyordu. Nefes'in onu öpüşünü, yaptıkları mutluluk anlaşmasını... Bambaşkaydı. Başka bir kelime yakışmıyordu. Sadece bambaşka... Duman dışarı eserken gözleri koyu battaniyenin içinde yatan süt beyazı kadına çevirdi. Bir daha çekti dumanı içine... Yanlış yapmıştı. Ama bitirmesi gerekiyordu. Son hamle şarttı.

'Kimi bitiriyorsun?' dedi çok nadir konuşan ses. 'Kendini mi, onu mu?' Kendi kendine omuz silkti. Umurunda değildi. Kararsızdı, ilk defa ama yapmak da istiyordu. Fazla güçlü bir rakipti. Onu hem kendine mühürlemek, hem de yıkmak istiyordu. Sahi, kimi bitiriyordu?

Biz zaten birbirimizi bitiriyoruz, diye düşündü. Bu işin sonunda sağ kalan olmayacaktı ama kazanan olacaktı. Kazanmak zorundaydı.

Üçüncü sigarasını da söndürdüğünde buz gibi olan teniyle ayağa kalktı ve camı örttü. Nefes çok çabuk üşürdü. Son zamanlarda çok zayıflamıştı. Yaşadıkları kolay değildi ama ona güçlü olduğunu söylerken yalan söylemiyordu. Nefes çok güçlüydü. İstediği an her şeyi elde edebilirdi.

Üzerine bir kazak giyip yeniden Nefes'in yanına döndü. Çok terlemişti. Kazakla yattığı için olmalıydı. Onu yavaşça kaldırıp kazağını çıkarttı. Altında kısa bir şort ve kalın askılı atlet vardı. Terden ötürü boynuna dolanan saçlarını çekip omzunun sivrildiği noktaya sert bir öpücük kondurdu ve yeniden yatırdı. Hastaydı, uykusu da ağırdı. Gözlerini açamaması normaldi. Battaniyeyi yeniden üstüne örtüp ayaklandı.

KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin