Bölüm 38: PARAMPARÇA

12.1K 899 318
                                    

Keyifli okumalar...

Bölüm şarkısı: Taylor Swift Anti -Hero

Bölüm 38: "Paramparça"

Kırılan kemikleri içine batıyordu yalnızlığın. Tam duvarın dibinde, yerdeki soğuk parkede tam olarak bunu hissediyordu. Çaresizlik, yalnızlık, ona olan açlık... Onu deli gibi istiyordu, ona deli gibi açtı; her hücresine, her zerresine, her bakışına, her nefesine... Ondan vazgeçemezdi. Vazgeçmeyecekti. Damarlarına yapışmıştı, düşüncelerine tutunmuştu, artık ondan ayrılamazdı.

Odanın kapısı açıldı ama başını kaldırmadı. Donuk gözleri dokunduğu yerleri buz tutturacak kadar soğuk bakıyordu. Defne artık abisini bu halde görmek istemiyordu. Abisi çok otoriter ve güçlü bir adamdı. Onu böyle görmek istemiyordu. Bir kızın onu bu hale getirdiğine inanmak o kadar güçtü ki! Nefes'i seviyordu ama abisine yaptığı bu şey ona öfke duymasına sebep oluyordu.

Elinde getirdiği tepsiyi abisinin önüne bıraktı. İskender umursamaz bir tavırla tepsiyi itti İskender. "Abi..." dedi Defne bıkkın bir tavırla dizlerinin üzerine, İskender'in karşısına çöktü. "Güçten düşüyorsun farkında mısın?" Donuk gözlerini kardeşine çıkarttı.

"Umurumda değil, farkında mısın?" Defne kaşlarını çattı.

"Bıktım ya! Gerçekten!" Sinirle ayağa kalktı. "Şu haline bi bak! Allah aşkına, ne hale geldiğine bir bak! O koskoca yenilmez İskender Boğazkesen, kızın biri yok diye kendini odalara kapattı! Yemeden içmeden kesildi! Sırf kızın biri için, aciz bir adama dönüştü!" İskender oturduğu yerden hızla kalkıp Defne'nin burnunun dibinde bittiğinde Defne irkilmedi bile. Yeri geldiği zaman içindeki Boğazkesen soyadının getirdiği deliyi çıkartmayı iyi bilirdi. Abisinin deli bakışlarına karşı koymayı da...

"Sözlerine dikkat et," diye tısladı İskender. Defne onun dediklerine kulak asmadan boy aynasını abisinin karşısına sürükledi.

"Bak!" diye bağırdı. "Bak şu haline! Bu halde mi bulacaksın onu!" İskender aynadaki yansımasıyla göz göze geldiği an aynayı itti. Yere düşen aynanın feryadı ikisi arasında büyük bir sessizliği doğururken İskender'in öfkeden hırıltılı çıkan nefesleri kulak tırmalıyordu. "Yansımanı parçalaman gerçeğini değiştirmez."

"Çık dışarı!" dedi. Defne hiçbir şey söylemeden odadan çıkarken İskender kendini banyoya attı. Midesi bulanıyor, kafasındaki ses tek bir an dahi susmuyordu. Nefes'ten bir haber dahi alamamıştı. Tekrar kaçırılmış olma ihtimali aklına geldiğinde sıyıracakmış gibi hissediyordu. Ama onu istiyordu ve alacaktı.

Duşun ardından banyodan çıkıp hızlıca üzerini giyindi. Her zamanki gibi kazak ve pantolon giyinmişti. Siyah pantolonunun üzerine geçirdiği koyu yeşil kazak inceydi. Havalar eskisi kadar soğuk değildi.

Bahar geliyordu ama umut yoktu.

Odanın kapısı tıkladı. "Gel!" Yaman heyecanla odanın kapısını açıp saçlarını kurulayan patronuna baktı.

"İskender Bey, Nefes Hanım..." İskender'in ok gibi bakışları kendine saplandığında susup kaldı.

"Konuşsana lan! Ne susuyorsun?"

"Şey... Nefes Hanım hastanedeymiş. Sokağın ortasında baygın halde bulmuşlar," dedi odadan beraber çıkarken. Merdivenleri inerken ayrıntıları veriyordu. "Şoförün biri denk gelmiş hastaneye götürmüş. Durumu iyiymiş, kapısına adam diktik, henüz uyanmamış."

KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin