Bölüm 35: YIKIM

10.9K 908 254
                                    

Keyifli okumalar...

Bölüm şarkısı; Beyoncé - Halo

Bölüm 35: "Yıkım"

Ruhumun arkasından ağıtlar yakacakmışım meğerse bu akşam. Sevgimin ateşini gözyaşlarım söndürecekmiş bu gece. Bugün, sevdiğim adam kalbime bir kuşun sıkıp, onun için atan tek kalbi de durduracakmış. Geleceği bilemezdik ya hani, bu güzeldi işte. Eğer bilseydim böyle diri diri gömüleceğimi, sevemezdim kollarım arasındaki bu adamı.

Elimdeki su bardağını bırakıp gözlerimi kırpıştırdım. Saat öğlenin biriydi ve ben yeni uyanıyordum. Tezgahın yanında gerindikten sonra yeniden yüzümü salona döndüm. İskender koltuğa dayanmış bana bakıyordu. İntihar girişimimin üzerinden geçen iki günün ardından İskender'in desteğiyle o kadar hızlı toparlamıştım ki. Bir kez daha onun bendeki yerini kavramıştım.

"Aç mısın?" dedim kalçalarımı tezgaha yaslarken.

"Evet."

"Ne yapayım sana?" Omuz silkti.

"Sen ne yapsan yerim ben." Gülümsedim. "Ben banyoya gireyim, sen canın ne çekiyorsa yap." Başımı salladım. O yatak odamıza dönerken ben de buzdolabına yürüdüm. Güzel bir şeyler yapmak istiyordum onun için. Elime aldığım küçük leğene ihtiyacım olan sebzeleri doldurup lavabonun başına döndüm.

Birkaç gün sonra gidiyorduk. Bu benim için iyiydi. Gerçekten artık bu ülke sınırları içerisinde kalmaya tahammülüm yoktu. Gitmek, buradan ve buranın bana yapıştırdığı etiketlerden kurtulmak istiyordum. Rusya'yı özlemeyeceğime emindim. İlk günlerimiz hariç tabi. Onlar çok güzel günlerdi. Çok değerli günlerdi. Onları da unutmayacağıma emindim.

Fırsatın var ve yine gitmiyorsun!

Elimdeki bıçağı irkilerek düşürdüm. Ses iki gündür yoktu. İskender'in olmadığı ilk an buluyordu beni. Avuçlarımı tezgaha dayayıp gözlerimi kapattım. Sadece sakin olmalı ve gitmesini beklemeliydim. İskender kesinlikle ona cevap vermemem gerektiğini söylemişti. Bıçağı yeniden elime aldım.

Benden kaçamazsın. Ben senden bir parçayım. Ve biliyorsun ki hep ben haklı çıkıyorum, yine ben haklı çıkacağım. Git ve kendini kurtar.

Farkında olmadan bıçağı tahtaya daha sert vurarak o sesi bastırmaya çalıştım. Onunla konuşmak istemiyordum. Ona ne zaman uysam kendimi ölümün kıyısında buluyordum. Bunu yapmamalıydım. İskender kızıyordu sonra. Kahkaha sesleri kulaklarımı doldururken bıçağı fırlattım. Bedenim büyük bir sarsıntıyla titrerken parmaklarımı saçlarıma geçirdim.

"Sus artık! Sus!"

Benden kurtulamazsın! Ben senim!

Elime geçen her şeyi sağa sola fırlatmaya başladım. Kendimi durduramıyordum. Tek isteğim şu sesin susmasıydı. Bir an olsun beni rahat bırakmıyordu. İskender olmadan ondan kurtulamıyordum, bu bile beni deli ediyordu. Birilerine bağlı olmaktan, güçsüz olmaktan, hasta olmaktan nefret ediyordum.

"Sarışın!" Beni birden kendine çevirdiğinde titreşen göz bebeklerim onu buldu.

"Susmuyor!" dedim gözyaşlarımın arasından. Ellerimi kafama vurdum. "Kafamdan çıkmıyor! Çıkmıyor işte!" İskender ellerimi yakalayıp belime doğru büktü.

KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin