Keyifli okumalar...
Bölüm şarkısı: BTS - Airplane pt.2
Bölüm 20: "Yenilgi"
İlk defa yenilmiştim bu oyunda. Çok kez mağlup olmuştum fakat karşılığını en ağır şekilde vermiştim. Şu an yaşadığımın, vurulmamın, beni öpmesinin ve dahi buna izin vermemin bir karşılığı yoktu. Bunlara ben sebep olmuştum. Canımı yakmak istiyordum. Kendime kızmak istiyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Bu beni daha da çok sinirlendiriyordu.
Yattığım yerde ıkına ıkına dikelmeyi başardım ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. Uyanmamdan bu yana iki gün geçmişti. Tolga ve İskender arada sırada evden çıksa da Defne ve ben dağ evinden dışarı adımımızı atmamıştık. Zaten bu yara ile bir yere gidemeyeceğim açık seçik ortada olduğundan İskender benimle dalga geçer gibi kapıya koruma bile koydurtmamıştı dışarı çıktığı zamanlarda.
Korkacak bir yanın kalmadı, dedi alayla iç sesim.
"Sen çok biliyorsun!" diye hamurdandım inleyerek yataktan kalkarken. "Ben 27 yaşında kadınım! Senden daha iyi bilirim. Adamı kaç kere yendim hamlelerde. Daha ne yapa..."
"Nefes?" Defne'nin sesini duyduğumda irkilerek ona döndüm. Hızlı hareketimden ötürü karnıma saldıran sancı yüzümün buruşmasına sebep vermişti. İnleyerek elimi karnıma koydum. Defne telaşlı adımlarla yanıma gelmişti. "İyi misin?" Başımı salladım. Derin bir nefes çekip doğruldum. "Seni konuşurken görünce bakayım dedim. Sahi, kiminle konuşuyordun?" Saçımı geriye ittim.
"Hiç. Ben öyle... kendi kendime söyleniyordum işte." Başını salladı.
"Hadi salona geçelim." Onun koluna girip yavaş adımlarla odadan çıktım. Yaranın ne zaman geçeceğini bilmiyordum fakat İskender dikişlerin kendi kendine döküleceğini söylemişti. Neyse ki bir de dikiş alma faciası ile karşı karşıya kalmayacaktım. Salona geldiğimizde Defne oturmama yardımcı oldu. Ne Tolga, ne de İskender ortalarda görünmüyordu.
Koltuğun köşesine kendimi sabitledim. Böyle rahattım. Saçımı tek omzuma topladım. Defne'nin gözleri üzerimdeydi. Daha çok gözlemci bakışlar olduğunu hissediyordum. "Saçların uzamış," dedi gülümserken. Elimi sarı saçlarıma daldırıp uçlarına göz attım, çok fazla kırık vardı. "Yakışıyor."
"Aslında saçlarımı hiç bu kadar uzatmamıştım. Hep kestirirdim. Erkek Fatma gibi her kavgaya atlasam da her kadın gibi saçlarıma çok önem veriyordum ama burada hayatta kalma savaşı yaşarken ve İskender'le uğraşırken saçlarım en son ayrıntı." Defne iç geçirip başını salladı. Şu aralar hayatımdaki her ayrıntı sessizliğe çıkıyordu. Yani acıya... Üzerine yorum yapılmayacak olaylar yaşıyordum. İnsanlar yorum yapmasa da acıyordu.
"Biz çıkıyoruz," dedi İskender montunu üzerine giyerken. "Birkaç saate geleceğiz. Uslu durun."
"Tamam," dedi Defne. "Kapıya kim gelirse gelsin açmayacağız." İskender gözlerini kısıp bana baktı ve parmağını gözüne sokarcasına kardeşini işaret etti.
"Hep senden öğreniyor bu tavırları. Dilinizi keseceğim ikinizin de." Bize sert bakışlar atıp Tolga'nın peşinden çıktı. Gülerek başımı iki yana salladım. Defne de karşımda kıkırdıyordu. O da İskender'i sinir etmeyi seviyordu, biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-
ActionDelilik bulaşıcıdır, dengenizi bozabilir. Bir adam vardı. Önce ruhumda, sonra tenimde Bir yangın başlattı. Bir adam vardı. Namlusu alnımda, Dudakları dudaklarımda. Bir adam vardı. Ellerini kana buladı. Aynı ellerle saçlarımı okşadı O adam var ya, ...