Keyifli okumalar...
Bölüm şarkısı: Doja Cat - Woman
Bölüm 25: "Saplantı"
Tik. Tak.
Saat 17.00.
Tik. Tak.
Gelecek, diye ikna etmeye çalıştı içindeki azgın öfkeyi. Gelecekti. Gelmek zorundaydı. Artık senden başka gidecek kimsem yok demişti, gelecekti. Elinde çevirdiği kalemi masanın ortasına attı. Gözleri öfkenin getirdiği sabırsızlıkla topladığı çalışma odasında geziniyordu. Tam iki saat geçmişti. İki saat boyunca ondan hiçbir haber alamamıştı. Bu onu deli ediyordu. Nefes ondan kaçamayacağını anlayamamış mıydı? Nereye gitse eliyle koymuş gibi bulurdu.
Ona güvenmiş miydi?
Belki de.
Nefes'in aptal olmadığını biliyordu. Ve ne olursa olsun sözünde duracak kadar dürüst bir kadın olduğunu da. O İskender'in kafasındaki basmakalıp kadın modelinin çok dışındaydı. Nefes'te gördüğü o cesaret, hırçınlık, sözünün eri oluşu, verdiği güven... O başka bir kadındı. Bedeni ve karakteri kadar düşünceleri de ucuz değildi. Dahil olduğu her yerde iyi ya da kötü bir iz bırakırdı. Gidişini de çok gösterişli icra ederdi o. Emindi. Ama neredeydi?
Tik. Tak.
Saat 18.00.
Tik. Tak.
Saçlarına işkence ederek odanın içinde aşağı yukarı yürümeye başladı. Kontrolden çıkmak üzereydi. Kendini tanırdı. Bir kadının onu kandırmış olmasını kabullenemiyordu. Özellikle de Nefes'in onu bırakmış olmasını. Oyununu bitirmesi için en büyük parça oydu. Nefes bu oyunda çektiği şahtı. Nefes'i Nefes'e karşı şah çektirmişti. Ve kafasında kurduğu bu kusursuz planın son bulması için o kadını buraya getirttirecekti.
"Sana söylemiştim," diye mırıldandı kendi kendine. "Bu kadar aksiyona gerek yok demiştim." Ellerini beline koyup ne yapacağını düşünürken alt dudağına dişlerini geçirdi. Başını arkaya atıp gözlerini kapatırken kafasındaki tilkilerin sesi yükselmişti. Sanki Nefes'in dudaklarının tadı onun dudaklarına bulaşmış gibi damağında hissetti o tadı. Realist bir adamdı. Nefes'de yaralar açarken Nefes'in de onda izler bıraktığını biliyordu.
"Korkut!" Korkut hemen içeri girdi.
"İskender Bey?"
"Hazırlan, çıkıyoruz."
"Nereye İskender Bey?" İskender dudaklarına yerleşen keyifli ama bir o kadar da sinsi gülümsemeyle konuştu.
"Kız kaçırmaya."
♤ ♤ ♤
Başımdaki ağrı kendini sertçe hissettirirken gözlerimi açtım. Yüzüm ağrıdan ötürü buruşmuş, ellerim dağınık saçlarım arasından başımı sıkmıştı. Neler oluyordu? Sertçe yutkunup yattığım yerde doğruldum. Bulunduğum oda beklediğimden çok şıktı. Gardırop, dolaplar modern tasarıma sahipti. Uzanmış olduğum iki kişilik yataktan kalktım. Kısa bir denge bozulması yaşasam da başımı tutarak dengemi sabitledim.
Bordo kazağı eteğimin üzerine sündürüp odanın çıkışına yürüdüm. Beyaz kapı direk büyük salona açıldığında kendimi dışarı çıkarttım. Salon boştu. Çoraplı ayaklarım parkede sessiz adımlar bırakarak beni koltuğun yanına taşıdı. Temkinli davranıp evi ayağa kaldırmamaya çalışıyordum. Kim beni kaçırdıysa çıkardı zaten birazdan. Gergin değildim. Kendime güveniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİN SON PERDESİ -Tamamlandı-
ActionDelilik bulaşıcıdır, dengenizi bozabilir. Bir adam vardı. Önce ruhumda, sonra tenimde Bir yangın başlattı. Bir adam vardı. Namlusu alnımda, Dudakları dudaklarımda. Bir adam vardı. Ellerini kana buladı. Aynı ellerle saçlarımı okşadı O adam var ya, ...