-00-

433 233 65
                                    

10.Bölüm.

"Sonuçlara yaklaştığında bazı şeyler üst üste gelir, doğrumu yapıyorsun yoksa hep mi yanlışsın bunu bilemezsin. İkileme girersin."

🌏

Asel bana ben Asele bakarken gözlerindeki yaşlar ışık etkisi ile aydınlanmış gözlerini gözlerimden hızla çekmişti.

"Herneyse Araf sanırım sana yanlış zamanda açıldım. Daha önceden çıkmalıydım karşına ama senin için bir şey değişmezmiş zaten ben fazla zorladım. Özür dilerim umarım onu bulursun."

"Ne yani peşimi bırakıyormusun?" diyerek şaşkınlıkla sordum. Gözünden bir damla yaş akıp gitti.

"Evet"

"Asel sen iyi birisin ama üzgünüm benim onu bulmam gerek." Gözlerini gözlerimden kaçırıp. "Anlıyorum" diye mırıldandı.

Oldukça üzgün ve enerjisi düşmüştü. Dışarıdan sesler gelirken sabah olduğunu ve insanların içeri girdiğini anlamıştım. Asel yerinden kalkıp kapıyı açtı ve hızla çıkıp gitti. Bende elimdeki fotoğraf ile arşivi terk ettim.

Yüzümdeki gülümsemem silinmez bir şekilde sırıtıyordum. Yürüdüğüm yola bile bakmıyor sadece yürüyordum.

Çok mutluydum.

Eve geldiğimde annem henüz işe gitmemişti.

"Araf! Neredesin sen çok merak ettim seni! telefonun neden kapalıydı? "

"Arşivde kilitli kaldım sabah açılınca çıktım şarjım ise bitmişti."

Annemin telaşlı sesi yatışırken üzerime baktı. "Doğru banyoya Araf hemen bir duş al ve temizlen"

"Bugün okula gitmiycem"

"Nedenmiş o?"

"Okulu dondurmak istiyorum anne"

Annem şok ile gözlerini büyüttü." Araf sen ne diyorsun? "

"Ben burada okumak istemiyorum dersler bana hitap etmiyor"

"Araf Sare hayal alemini bırak ve dünyaya iniş yap çabuk!" düşüncelerimde kararlıydım aslında ama bunu biraz sonraya ertelemeye karar verdim. Hızla banyoya girip sıcak bir duş aldım. Odama geçip üzerimi değiştim. Yatağıma uzandığımda günün güzelliği ile gülümsedim. Guruldayan karnım 'açım ' derken yerimden kalkıp mutfağa gittim. Kendimce yiyecek bişeyler yapıp odama geri çıktım.

Laptobumu açıp Google ye ismi girdim. Pek bir şey çıkmamıştı. Ordan çıkıp tumblr hesabıma girdim. Sanırım bunlarda değildi.

Instagrama girip ismini yazdığımda gördüğüm şey ile durakladım.

Onu bulmuştum. Hızla profiline bastığımda hesabının gizli olduğunu gördüm. Takip attım ve çabucak kabul etmesini diledim. 33 tane resmi vardı. Takipçi sayısı ikibin kadardı. Takip ettiği kişiler ise daha azdı. Umarım kabul eder diye düşünerek başka hesaplara da baktım. İsmini bir kaç yere daha yazdım. Ama bulamadım.

Dün yerde uyumanın verdiği rahatsızlık ile uykum gelirken karşı evdeki karaltı yine dikkatimi çekti ona odaklanamayıp uyku beni esir aldığında gözlerimi kapattım.

Yapabildiğim en iyi şey hiçbirşey yapamadığımdı. Bunca yıl insanlar benimle dalga geçmişken içime kapanmak bana daha cazip gelmişti. Önce ruhumu tutsak ettim. Sonra dilimi mühürledim arkadaşarım, yakınlarım, sevdiklerim hepsi benden teker teker uzaklaştılar. Ve ben sadece ben olarak kaldım.

İnsanlara faydam dokunmazdı, bende onları umursamamayı öğrendim, bişiylerde başarılı değildim lakin hep müzikle ilgilenmek dans etmek ressam kadar güzel çizim yapmak isterdim.

Çizimim güzel, dans edebiliyorum lakin müzik hayalim hâlâ gerçek değil.

Hayatım beni hep hüsrana uğratmıştı. Ben babasını çok seven bir çocukmuşum lakin beş buçuk yaşında babam bizi terk etmiş. Annem antideprasan kullanıyor arada hastaneye kaldırıldığı olur o zamanlardan alışkınım yalnızlığa bir şey olduğunda yalnızlığım örter üzerimi korur beni.

Karşıdan kim olduğunu göremediğim saçları rüzgar ile ahenkle uçuşan, fakat zayıf ve benden kısa gibi duran biri göründü. Bu bir kızdı. Rüzgarda savrulan saçları altın sarısı gibi ışıldarken gözlerim kamaşmıştı. Sarışındı ama yüzünü göremiyordum Neredeydim?

"Araf?" kadifemsi içimi ürperten ses...

"Adımı nereden biliyorsun?"

"Araf?"

Neler oluyordu? Kız geri geri giderken uzaklaşmıştı bile benden. Sonra bir şey fark ettim bu kişi Arayışımdı.

Geri geri gidiyor yüzü bana dönük Koşmaya başladım ama çok uzaktı. Elini yavaşça kaldırdı ve bana uzattı. Tutamadım çok az bir mesafe kalmıştı ama yapamadım.

Can havli ile gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım odamdaydım. Ve o bana çok yakındı. Kalbim hızla atıyordu. Terlemiş ve korkmuştum.

Yatağımdan kalkıp su içtim daha sonra ise gökyüzüne çevirdim bakışlarımı. Aklıma gelen şey ile telefonu elime aldım.

Rüyanmın verdiği his daha geçmemişken gördüğüm bu şey gözlerimi şaşkınlık ile büyültmüş hiç bir mimik kullanmadığım yüzüm bir günde bu kadar harekete isyan ediyordu.

Allahım gördüğüm şey gerçekmiydi?

Edit:608 kelime

ARAYIŞ 🌍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin