-2.9-

269 96 98
                                    

Macerada5.olduk!

29.Bölüm

"Korkma yaklaş karanlığa orda ben varım. Çaresizliğimize, zavallılığımıza gel beraber ağlayalım"

-Anonim-

🌏

Venüsün emrivaki tavrı karşısında fazla bir şansım yoktu. "Bateri öğreneceksin!" demiş ve konuyu kapatmıştı.

Yaklaşık beş gündür canım çıkana kadar, gecemi gündüzüme katmış bir halde bateri çalıyordum. Yani, çalmaya çalışıyordum.

Sesten dolayı başım ağrıyor her yanlış notamda Venüs çalışma süreme bir saat daha ekliyordu.

Yaklaşık iki gün sonra kafede buluşacağımız aklıma geliyor, heycandan kalbim titriyordu. Bütün bunca şey yetmiyormuş gibi Venüs almanca çalıştırıyor rahat bıraktığı zamanlarda ise kendime anca zaman ayırıyordum. Sıkı bir göreve hazırlanan kobay gibiydim.

Başımda dikilmiş 'daha hızlı' diyerek notaları tekrarlatıyordu.

Çaldım.

Beğenmedi.

Yeniden başladım. Kafasını iki yana salladı.

Çalmayı bıraktım.

"Orada bateri çalmam şartmı adamım! Bir haftada nasıl öğrenebilirim ki?! Başka birşey yapsam olmazmı? Yada buluşmayı ertelesek filan ne bileyim adamım şuan olmaz hiç hazır değilim."

Venüs gözlerini kapatıp açtı. Komutlarına karşın şuan sesi normal Venüse aitti.

"Almancayı hallettik artık gayet iyisin şimdi bu önümüzdeki iki gün yani bugün ve yarın daha çok bateri çalacağız. Son gün ise saçını kestirmeye git adam et kendini biraz bakım yap"

"Sağol ya" diyerek göz devirdim. Venüs odadan çıkıp beni bateri ile yanlız bırakınca önümdeki notalara birkez daha göz gezdirdim.

***

Aynanın karşısında kendime bir bakış attım. Kalın uzun parmaklarımı saçlarım arasından geçirip yeşil gözlerimin heycanla parıldayışına gülümsedim.

Üzerimdeki baskılı T-shirt'üm onun üzerine giydiğim deri ceketim ile güzeldi. Boynumdan hiç çıkarmadığım zincirim yerindeydi. Siyah pantolonumun kemerini sıkılaştırıp botlarımı ayağıma geçirdim. Bağacıklarını bağladığım siyah botlarım kendine hastı.

Herzaman sıktığım parfümümü üzerime varla yok arası derecede sıktım.

Bu bitecek olmasından değildi. Buruna gelecekti lakin kokusunu almak için yakınlaşmak gerekecekti.

Koluma siyah metal saatimi takıp telefonumu şarjdan çıkarıp cebime koydum.

Ve hazırım...

Odamdan çıkıp Venüsün odasına girdiğimde lacivert gömleği ve koyu renk belinden düşük kotu ile benim zıttımdı. Uzun saçlarını salık bırakmış uçları hala ıslak olduğundan koyuydu.

"Vay adamımm efsanesin!" diyerek Venüse laf attım. Yüzünü bana dönüp gülümsedi. "Sende fena değilsin hani"

İkimizde güldük. "Hazırsan çıkalım?"

Burnunun üzerini kaçıyıp kafa salladı. "Çıkalım adamım"

Anahtarı bana attı. Havada tutup gülümsedim. "Güzeel hala havalısın" diyerek ciddiyetle beni inceledi. Kendimi deney gibi hissediyordum.

ARAYIŞ 🌍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin