-3.9-

213 76 55
                                    

39.Bölüm.

"Her an doruklarda yaşanmayı hak eder. Önemli olan hak edilmek değil,yaşatmaktır."

🌎

Basık bir ortam, kocaman bir sahne ayakta duran insanlar...

Her biri kendi masasının etrafına dizilmiş durumdalar. İçki servis eden garsonlar, davetli listesini kontrol eden görevliler...

Ve perde arkasından olan biteni süzen ben.

Büyük kırmızı perdenin arkasında duruyor, perdenin arkasında heycandan duramayan insanlara dahil olmaktan kaçınıyordum.

Büyük ışık kırmızı perdeye nakledildiğinde kalabalığın sesini bastıran mikrofon sesi altın sarısı duvarlara çarpıp odağını buldu.

Davetliler...

Geri çekilip arayışımı bulmak için arka taraflara adımladım. Burada hummalı bir çalışma vardı. Makyözler, koşturan partnerler, giyisi getiren modacılar...

Loş mavi-siyah ortam onlara engel olsada takılıp düşenler bile gocunmuyor itina ile işlerinin peşinde koşturuyordu.

Arayışım çevresi ışıklı aynanın karşısına oturmuş kırmızı kıyafetine uygun makyajını yapmakla uğraşıyordu. Önce yanaklarına birşeyler sürdü. Sonra kirpiklerini dahada gösterişli kıldı. Dikkatle sürdüğü kırmızı ruj öpülesi dudakları ile buluştu. Parfümüne davrandığında aynadan beni görüp gülümsedi. Ve dönen sandalyesi ile bana aynadan bakmayı kesip gözlerime kenetledi gözlerini. Gözlerinin içine işleyen ışık gözlerinin içini renklendirdi.

Dalgalı saçları yerinden kalkmasının verdiği rüzgar ile oynaşırken gözlerimi ondan çekemedim ve yavaşça yutkundum. Bir şeyi belli etmemek için kendime bilmem kaçıncı kez yemin ettirdim. Ceplerimdeki ellerimi dışarı çıkardım. Kocaman gülümsedi benim halime tezat"Nasıl olmuşum? "ses tonu oldukça neşeli ve bariz heycanlıydı.

Tapılacak kada güzel olmuşsun.

" Fena değil"

Göz devirdi. "Zaten senden öyle büyük iltifatlar bekleyende kabahat." dudaklarımın kenarları ukalaca kıvrıldı. Arayışım panik ile gözlerini büyüttü. Büyük bir pot kırmıştı kendince. "Yani-" acaleci tavrını sonlandırıp kafasını yere eğdi. kendine kızar gibi dudaklarını dişledi sonra ise göz devirip "herneyse " dedi. Ben ise o an kafasını eğdiğinde ne kirpiklerinin ne kadar güzel olduğunu bulunduğu durumun ne kadar tatlı olduğunu düşünmek ile meşguldüm.

Gözlerimi ısırdığı dudaklarından güçlükle çekip "Ben nasılım?" diye sordum. Baştan aşağı süzüp bir gözünü kapattı. "Eh işte fena değil" dudaklarıma yine aynı lakayt tavır yerleşti. Ve yanına adımladım.

Kolumu arayışıma uzattım. "Dans?" memnunca gülümseyip koluma girdi. "Tabiki"

Kırmızı perdenin arkasına doğru emin ama yavaş adımlar ile  yürüdüğümüzde arayışımın heycanına artık ortaktım. Dans edeceğime veya insanların önüne çıkacağıma heyecanım yoktu.

Onun elini tutup, onunla aynı sahnede dans edeceğime heyecanım vardı.

Yarışmacılar bir bir çıktılar hünerlerini gösterdiler. Bunun bir yarışma olduğunu bilmiyordum şahsen.

Kimileri tutkuyu artırmak için partnerlerini öptü kimileri dansını kusursuzluk ile yapmaya çalıştı kimileri ise giydikleri uyumlu ve gösterişli kıyafetleri ile damgayı vurdular. Her seferinde jürinin yaptığı birbiri ile konuşup puanlarını not etmekti.

Son üç kişi kalması üzerine ve o üçüncü kişinin ilki biz olduğumuza göre ismimiz anons edildi.

Arayışım heycan ile elimi sıktı. Gülümsedim. "Şimdi sakin ol ve dans et, unutma işimiz bitince Ella ve Venüsten kaçacağız." Gözlerine değen ışık ışıltı katıp geri sekti. Arayışım bembeyaz dişlerini gösterip gülümsedi.

"Kaçacağız."

Arayışımın beyaz tenli eli elimin içinde sahneye atılan emin adımlar eşliğinde heycanımı kampçıladı.

Topluluktaki tanıdık gözler bizi alkışlarken sarı ışığın kırmızı perdeyi aydınlattığı yerde durduk. Arayışımı zarif bir hareket ile önüme savurduğumda etraf karardı ve sadece sarı ışık kaldı.

İkimizde birbirimize gülümseyerek bakarken birbirimize baş hareketi ile selam verdik.
Onu kendime doğru çekip geriye ittirdiğimde hareketime karşılık bir elini kaldırdı ve savruldu. Sanki iple çekermiş gibi elinden tuttup kendime yapıştırdığımda kalbimi durdurması güçtü.

Şayet iyiki müzik vardı yoksa kalbimin sesini kesin duyardı.

Burnu çeneme deyip gözlerimiz kısa bir an kesiştiğinde kusursuz bir hareket ile döndü. Ellerimiz serbest olarak iki yanımıza düştüğünde bir balerin edasıyla iki elini havaya kaldırdı ve birbirine zarif bir hareket ile birleştirdi. Sol elini bana uzattığında tutup onu kendime çektim. Dizim bükülüp yer ile temas ettiğinde boştaki eli omzumu, uzattığı eli elimi kavramıştı. İkimizinde hızlı nefes alışları eşliğinde birbirimize onay verdiğimizde. Bacağımın üzerine doladığı bacağını çözdü ve onu havaya kaldırmama yardım etti. Kafasını arkaya itip kollarını iki yana açtığında ellerim belindeydi.

Yarım tur dönüp onu önüme indirdiğimde sırtı bana dönüktü. Yavaşça yaklaşıp elimi beline yerleştirdiğimde. Soluğum şaşacak sanmıştım.

Eşsiz kokusu burnuma hücum ederken Zarifçe döndü ve tam karşımda durup ellerimin belindeki yerini onayladı. Yüzlerimiz birbirine bakarken alnımı alnına yasladım. Ve nefes nefese kalarak birbirimize baktık.

Bir kaç saniye sarı ışığa maruz kalışımız Işıkların açılışı ile buluşunca kopan alkış tufanına karşılık el ele tutuşarak öne doğru bir adım attık ve kafamızı gülümseyerek öne doğru hafifçe eğdik.

Bir kaç saniye sarı ışığa maruz kalışımız Işıkların açılışı ile buluşunca kopan alkış tufanına karşılık el ele tutuşarak öne doğru bir adım attık ve kafamızı gülümseyerek öne doğru hafifçe eğdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Edit:677kelime

-Beğenmeden geçmezseniz akşama yeni bölüm ile geri gelirim😄

ARAYIŞ 🌍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin