Hata

13.7K 626 16
                                    

MULTİMEDYA DA DENİZ,NİL VE TUĞÇECİK VAR :)

-------

Eve girdiğim andan beri gülümsemem bir türlü kesilmemişti. Evim. Benim evim. Söylemesi bile ne kadar güzel. Çok kısa bir süre İstanbul da kalmama rağmen evimi bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi.  Kucağımdaki Minik’i de unutmamak gerek tabi. Benim uslu bebeğim adının aksine sanki kocaman olmuştu. O bana çok kızgın olduğum birini hatırlatsada onu da çok özlemiştim

Minik ile olan özlem gidermelerimiz salondaki ışık kapanınca yok olmuştu. 

“Elektrikler mi gitti?” 

“Gibi gibi” bu kıkırtı Tuğçe’den gelince telaş yerini meraka bıraktı içimde. Gözüm sağ yanımdan gelen cılız ışığa takılınca bir şeyleri tahmin etmeye başlamıştım. Mumlar! Pasta!

Sesli bir şekilde gülerken pastayı önüme getirdiler. Ona baktığımdaysa daha çok güldüm. Üstünde İki çöp kadın ki bunlar sanıyorum ki Deniz ve Tuğçe’ydi ve küçük bir yazı vardı kremayla. 

“Biz böyle de mutluyduk”                                                

Okuduğum gibi daha çok güldüğümde Deniz dayanamayıp “Hadi üfle” deyince biraz sakinleşmeye çalıştım. En sonunda sakinleşip tüm nefesimi vererek üfledim ve ardından gelen öpücük yağmurlarını gülerek karşıladım.

----

“Hanginiz yaptınız çok güzel olmuş?” derken bir yandan da pastamı yiyordum.

“İkimiz yaptık. Aslında ben çok beceriksiz biri olduğumdan Deniz abla yaptı desek daha doğru olur”

“Işığı neden kapattınız,doğum günüm değil ki?” 

Deniz yanıtladı beni. “ Biraz gizemli bir hava katalım istedik”

“Abla bu arada annemlere haber verdin mi geldiğini? Sabahtan beri başımın etini yediler” 

“Kendi neden aramadı” 

“Biliyorsun”

“Tamam kapatın şu konuyu. Unutmadan Cem’e iş aradığını söyledim.Bir kaç arkadaşına soracak” dediğinde Deniz’e baktım.

“Tamam.Teşekkürler. Iı, bu arada ben yatsam olur mu? Biraz yorgunum” diye sorduğumda ikisi de beni onaylayıp ayaklandılar.

Odama çıkıp üstümü değiştirip banyoya girdiğimde dişlerimi fırçalarken kapım tıklatılınca “Gel” dedim. Tuğçe banyoya girdiğinde kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

“Ben seni çok özledim.Beraber uyuyalım mı?”

Yüzümde kocaman beliren gülümsememle birlikte başımı yukarı aşağı sallayıp dişlerimi fırçaladım. Odaya girince yatak başlığına yaslanmış ve gülen bir Tuğçe’yi görmem bir oldu. Yatağa koşarak girdiğimde hemen ona sarıldım.

-------

Uyandığımdan beri günün doğmasını bekliyordum.Sabaha karşı dört buçukta uyanmış ve şimdi bahçemdeki salıncağımda battaniyemle birlikte oturur haldeydim. Kendi soluk sesim ve çok uzaktan gelen birkaç köpek sesinin haricinde etrafımda başka hiçbir ses yoktu. Huzur diye düşündüm.İhtiyacım olan tek şey.

Ilık bir rüzgar daha çok üşümeme neden olunca battaniyeme sıkıca sarıldım ve düşünmeye başladım. Bundan sonra ne yapacak,nerede çalışacak,nasıl davranacaktım? Beş ay öncesinden farklı bir psikolojide olduğumu biliyordum. Çok daha güçlüydüm. Güçlü ve sert. Eski Nil, güçlü olduğunu sanan,toy bir genç kadındı. Fakat şimdi o Nil’den eser kalmadığını görmek beni mutlu ediyor.

Renkli Rüyalar - YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin