Merhaba :) Multimedya da ki şarkı çok çok hoşuma giden bir şarkı.Bence onu dinleyerek okumalısınız ki o gifte de daha güzel okunmuş olsun o sahne :D
Ve bölüm için seçtiğim diğer şarkılar : Zakkum- Sanrı,Özlem Tekin-Yatağım Boş. Yazım hatalarım olabilir,onun için özür dilerim ama vakit bulunca hemen yayınlamak istedim. Keyifli okumalar :)
****
"Vaaov"
Sesimle birlikte birbirlerinden ayrıldıklarında Kaan'ın yüzünde sinsi sırıtış,Gamze'ninkinde ise bariz bir şaşkınlık ifadesi vardı. Toparlanmaya çalışarak "Ne işin var burada?" diye başını dik tutmaya çalışıyor.
"Telefonumu unuttuğum için geldim,bazılarımızın aksine."
Yaptığım imayı çok iyi anladı,anladı elbet ama anlamamazlıktan geldi. Boğazını temizleyerek stüdyodan çıkmak için yanımdan geçmeye çalıştı ama benim bu kadarla kalmaya niyetim yoktu elbette. Kolumu uzatarak onu engelledim. Kaan'a baktım ama omuz silkerek çoktan diğer odaya geçmişti bile. Tekrar ona döndüm gülümseyerek.
"Şaşırmışa benzemiyorsun" Aslında gerçekten şaşırmıştı ama bunu belli etmemeye çalışıyordu. Ve ben çabasına hayrandım,Yine de ona uydum. Saçlarını geri attırarak bana baktı.
"Ah,kusura bakma sana da birkaç ay önceki anıları hatırlattım ama..."
Kıkırdaması beynimde yankılanırken ima ettiği şey yüzünden kaskatı kesildim,yüzüm yanmaya başladı.
"Elinde bir kanıt olmadığı sürece hiçbir şey yapamazsın" diyerek adeta meydan okuduğunda güldüm. Sİnir bozucuydum biliyorum. Bilerek yapıyordum da. Ona doğru bir adım atarak sırıttım. "Bir şey yapmayı düşünmemiştim aslında. Seninle ilgili hiçbir şey Mert'i ırgalamadığı için çabalamam gerekmiyor."
İçimdeki sürtük ses ona orta parmağını göstererek kahkahalar atarken, ben de yüzünün kıpkırmızı oluşunu keyifle izledim. "Hiçbir şey bitmiş değil. Sevinmek için çok erken"
Çırpışlarını izlemek bana tarifi imkansız bir zevk veriyordu. "Bitti." dedim gülerek." Bitti ve sen çemberin dışında kaldın. Ve dahası da var. Bir daha adımı atamayacaksın,sürtük."
Üstüme yürüdüğünde suratımdaki gülümsemeyi bozmadan ona bakmaya devam ettim. "Aslında niyetini anladım biliyor musun? Sen Mert'i değil,o aileyi istiyorsun. Bu yüzden Kaan'ı seçtin.Mert'e ulaşman mümkün değildi."
Tek açıklamasıda bu olabilirdi. Güldü. Ama bu çok pis bir gülüştü tabi orası ayrı. Ve altından bir şey çıkacaktı.Hissediyorum. Kollarını göğsünde birleştirdi kızıl saçlarını geriye attırırken. "O aileye girmek istesem sence Kaan'la yetinir miydim sanıyorsun? O bir piyon. Ben direk şaha oynardım. Hakan Bey'e." Ağzım bir karış açılırken sırıtışını izledim. Nasıl bir kadındı bu?
"Ama dediğim gibi o aileyi değil,tek bir şeyi istiyorum,o da Mert. O yüzden.." Çantasını koluna taktı. " Elindeki tüm kozları oynamaktan çekinme,çünkü ben acımayacağım."
Son kez yarım bir gülüş atarak stüdyodan çıktığında ne kadar sürtük bir kadın olduğunu anladım bir kere daha. Hakan Bey'miş. Düşününce,ah! Berbat bir şeydi bu.
"Gitti sanırım."
Kaan'ın sesini duyunca onun yanına geçtim sinirle. "Bana neler olduğunu anlat."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...