Merhaba :) Önceki bölüme gelen yorum sayısı 75! Ben kısa çaplı bir şok ve kalp krizi yaşadım. Mutluluktan kalıbıma sığamadım desem yalan olmaz. Desteğiniz için gerçekten çok çok çok teşekkür ediyorum :') :) O voteler,yorumlar... Mutluluğumu gerçekten tarif edemem :)
Ve bu bölüm şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm oldu :) wordde on sekiz sayfa tuttu :)
///// Multimedya daki gif de Mert var ve çok tatlı değil mi :) Çalan şarkıyı da çok severim,dinlemelisiniz :)
*****
Tam anlamıyla dibi gördüğümü düşündüm o yanımdan giderken. En dipte,en karanlık noktada yapayanlız kaldım. Düşüncelerimle baş başa bırakıldım ve benden bir tercih yapmam istendi. Gitmek ya da kalmak. Ya da siz ona ne derseniz..
İşin tuhaf tarafı bu beni derin bir acıya sürüklerken ne kadar güçlü olduğumuda hissettiriyordu. O dipten çıkabileceğimi biliyordum.Ben Nil'dim. Bazen öyle bir durgunluk yaşardım ki,var olduğum hissedilmezdi. Bazense öyle bir akardım ki..beni engelleyen her şeyi önüme katarak devam ederdim.
Şimdi ise bunlardan hangisi olacağıma karar verecektim. En dibe girmiş ve çıkmaya karar vermiştim ama bu süreçte neler yaşayacağımı bilmiyordum. Ve aşk...İnsanı hem buz dolu bir kovaya sokmak hem de ateşlere atmak gibi bir şeydi. Asla kaybolmayan,kaybolmayacak olan bir şey.
Güçlü bir şey. Güçlü ve insanı yok eden. Şimdi seçim yaparken kaybolmayı da düşünecektim.Ve işin tuhaf yanı neydi biliyor musunuz? Gitsem de gitmesem de kaybolacaktım. Gidersem yalnızlığımda gitmezsem..o derin okyanus mavilerinde.
***
Evde sıcak yatağımda gece yatarken düşüneceğim diyerek gün içinde kendimi işlere vermek için çabaladım ama olmadı. Aklımın her yerinde,Sanki aldığım her nefeste bile o varken onu düşünmeyi ertelemek mümkün değildi.
Ve ben şimdi sıkışmış İstanbul trafiğinde direksiyona koyduğum elimin parmaklarıyla radyodan çalan şarkıya ritim tutuyordum. Amaçsızca.
Bruno Mars'ın tanıdık melodisi kulaklarımı doldururken radyoyu kapatıp arayanı cevapladım.
"Efendim ?"
"Hey,selam. Fotoğraflar istediğim gibi olmamış,bir ara yanıma uğrasana."
Sıkıntılı bir nefes verdim. "Tamam."
"İyi misin?"
"Evet." Hayır!
"Nil..İstersen konuşabiliriz,yani seni dinlerim."
Alçak perdeden bir kahkaha attım. "Kaan..Çok düşüncelisin ama.. bu seninle konuşmak istediğim bir konu değil." Gülmemi yanlış anlayacak ki sızlandı ama ona gülmediğimi içimden geldiğini söyleyerek geçiştirdim ama bu sayede de iyi olmadığımı anlamış oldu.Tabi..telefonu ilk açtığımdan beri iyi olmadığımı anlamamışsa.
Radyoyu tekrar açıp aklımı tamamen orada çalan şarkının sözlerine verdiğimde göz ucumla da saate bakmıştım.. Akşama daha çok vardı ve ben amaçsızca dolanmış şimdi de trafikte sıkılıp kalmıştım. Muhtemelen eve gittiğimde akşam olmuş olurdu ve ben zaten zorlanan beynim yetmezmiş gibi bir de bunalma sonucu bir baş ağrısı çekecektim.
Günüm ne şahaneydi değil mi?
---------
DENİZ:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...